15 Ağustos 2012 Çarşamba

Perinçek Görev İcabı
Bir Solcudur !!! (7)

 
    Perinçek ve Partisi 2000'li yıllardan itibaren ordu mensubu yzb., bnb., albay ve generallerle ilişkilerini açıkça ortaya koymaya başladı. Bunu sadece pratiğiyle değil uydurduğu teorik-siyasal çizginin rehberliğinde yapıyor.

         Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimlerinde de hizmetindeki TV'den ve yayın organlarından söz konusu TC ordusu mensuplarının (emekli) propagandasını yapıyor. Onların bağımsız adaylar olarak parlamentoya katılmaları için var gücüyle çalışıyor.

         Aynı Perinçek, 1974 TİİKP Davası/Savunma'sında TC ordusu ve mensupları hakkında o zaman da aynı fikirde miydi?  Elbette değildi! O zaman savundukları görev icabı idi. Kendisini ve partisini Marksist-Leninist ve Mao Zedung Düşüncesi savunucusu göstermesi gerekiyordu. Ancak o günler bitti. Bugün Perinçek, gerçek kimliğiyle siyaset sahnesinde.

        Şimdi Perinçek'in TİİKP Davası/Savunması'nda TC ordusu hakkında neler yazdığına bakalım:

        "Demokratik Halk İhtilali

        “Hakim Sınıfların Ordusunu Kaldıracak

        “Halk Ordusunu Kuracaktır

        "Hakim sınıflar bütün tarih boyunca diktatörlüklerini, silah tekelini kendi ellerinde tutarak sürdürmüşlerdir. Sömürü ve baskının devam etmesi, emekçi yığınların silahsız olmasıyla ve halkı baskı altında tutacak silahlı bir gücün varlığıyla mümkündür. Bu sebeple ezilen sınıfların iktidarı ele geçirmesinin tek bir yolu vardır. O da hakim sınıfların ordusunu parçalamak, dağıtmak ve yerine ezilen sınıfların silahlı gücünü koymaktır.

        "Bu gerçeklerin ışığında, TİİKP Programı şu esasları savunuyor:

        "Demokratik Halk Hükümeti, hakim sınıfların muhafızlığını meslek edinmiş orduyu kaldıracak, işçi ve köylülerin genel silahlandırılmasına dayanan halk ordusunu kuvvetlendirecek ve böylece milli bağımsızlığımızı ve yurdumuzun savunulmasını gerçek teminatına kavuşturacaktır. (Madde 47)

        "Demokratik Halk İhtilali, Türkiye'nin NATO gibi emperyalist askeri teşkilatlara bağlı olmasına derhal son verecektir. Bütün ikili anlaşmalar, askeri üs ve imtiyazlar kaldırılacaktır.

        "TİİKP hangi ülke olursa olsun, Türkiye'de yabancı ülkelerin askeri birlik ya da üs bulundurmasını kesinlikle reddeder. (Madde 44)

        "Yurdumuz Demokratik Halk İhtilali ile milli ekonomisini inşa edecek, ağır sanayisini kuracak, böylece silah ve teçhizat bakımından emperyalist ülkelere bağımlı olmaktan kurtularak herşeyden önce kendi gücüne dayanacaktır.

        "Gerçekten bağımsız ve gerçekten milli bir savunmayı ancak halk kitlelerinin genel silahlanmasıyla kurulan Halk Ordusu sağlayabilir. Bağımsız ve demokratik Türkiye'nin Halk Ordusu herhangi bir emperyalistin kardeş halklara karşı saldırı tehdidinin aleti olmayacak, yurt savunması görevini yerine getirecektir.

         "Topraklarımızda yabancı asker ve üsleri, sularımızda yabancı donanmaları, göklerimizde yabancı uçakları istemiyoruz! Halkımızın ve bütün hürriyetine aşık halkların özlemi budur. TİİKP bu haklı özlemi gerçekleştirmek için mücadele ediyor. Komünistleri kökü dışarıda olmakla, yabancı emellere hizmet etmekle suçlayan gericiler bunları savunamazlar.

         "Halkımızı zulüm ve sömürüden kurtaracak olan Demokratik Halk İhtilali askerlerin ezilmesine de son verecek ve ordu içinde demokrasiyi gerçekleştirecektir.

         "Ordudaki her türlü eşitsizlik, rütbe ve ünvanlar kaldırılacak, komutanların seçiminde askerler söz sahibi olacaklardır. Toplanma ve dernek kurma hürriyeti askerlerin en tabii hakkıdır.

         "Askerler üzerindeki dayak ve baskılar kesinlikle yasaklanacak, ordunun üretici ve halkın hizmetinde olması gerçekleştirilecektir. (Madde 47)

        "Halk Ordusu halkımızın zulüm ve sömürüden kurtuluş mücadelesi içinde işçiler ve köylüler tarafından yaratılacaktır. Halk Ordusu her konuda ve her yerde halkın hizmetinde olacaktır. Ordu ile halk arasında, subaylarla askerler arasında tam bir birlik ve kardeşlik olacaktır. Askerler ve subaylar arasındaki eşitsizliklere son verilecektir. Lüzumsuz ve şekli merasimler ve formaliteler kaldırılacaktır. Askerler fikirlerini serbestçe açıklamak, kararların alınmasına katılmak, komutanlarını eleştirmek hakkına sahiptirler.

         "İşte ancak böyle bir ordu, halkla kaynaşabilir ve canla başla halka hizmet eder. Ancak halkın bağrından çıkan bir ordu emperyalist saldırıya karşı halkın tükenmez mukavemetini harekete geçirebilir ve bağımsızlığımızı savunabilir.

         "Yurdumuzun gerçek sahibi işçi ve köylü kitleleridir. Ancak onların silahlanmasına dayanan Halk Ordusu sömürücü sınıfların iktidarı ele geçirmelerine imkan vermez ve halk
iktidarını korur."  (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi Davası/Savunma, s.400, Aydınlık Yayınları, İkinci baskı: Kasım 1974 )


         Perinçek
yıllarca önce bürokrat burjuva Kemal'in Ordusu hakkında böyle yazıyordu. Bugün ise Kemal'in ordusunun emekli subay ve generallerinin milletvekili seçilmesi için çırpınıyor.


         Soruyorum! Ey Perinçek; "AMACIN KAP KALAYLAMAK MI, KIÇ ÇALKALAMAK MI?"
                               *** --- ***