15 Ağustos 2012 Çarşamba


              Belleklere Kazınan Gün 
                       9 Eylül 1976
     Tarihte bugün proletaryanın ve dünya halklarının belleğine kazındı. Büyük insan, büyük deha doğa ile ilişkisine son verdi. Marksistler için o gün her yerde, herşeyde bir siyah vardı. İnsanın günışığında bile ruhunu karartan bir siyah vardı. Gülen yüze bile ağlayan hissi veren bir siyah vardı, o gün.
       Ve tarih onun dünyamızdan ayrılışından birkaç yıl sonrasında iktidarının gaspedildiğine tanık oldu. Deng Siao Ping ve hempalarının Marksizme topyekün ihaneti dönemi başladı. Büyük Proleter Kültür Devrimi'nin önderleri Jiang Quing, Yao Wen-yuan, Van Hung-ven, Can Cun-ciao "Dörtlü Çete" olarak ilan edilip gözden düşürülme kampanyalarına uğradılar.
       Deng Siao-ping'in Türkiye şubesi ve komprador burjuvazinin has adamı Abrakadabra Doğu Perinçek ve hempaları da Dörtler'e saldırarak, Üç Dünya Teorisi'ni reddedip yerine ABD'nin dünya barış cephesine alındığı İki Dünya Teorisini geçirerek, zaten sahte olan Maoculuğunu iyice gün ışığına çıkardı ve kendisinin nasıl bir nesne olduğunu göstermiş oldu.
       Mao Zedung ömrünün son yıllarını dünyada esas akımın savaş olduğu dönemde geçirdi. Esas akımın savaş olduğu o yıllarda Mao Zedung dünya halklarının eline bir mücadele silahı verdi: Üç Dünya Teorisi. Söz konusu teori o dönemler dünyanın -hala- iki komünist devi olan Pol Pot ve Peru Komünist Partisi önderi Gonzalo tarafından savunulmuştu.
       Mao Zedung, Büyük Proleter Kültür Devrimi, Uzun Süreli Halk Savaşı Stratejisi, İki Çizgi Mücadelesi, Üç Dünya Teorisi vb. katkılarıyla Marksizmi zenginleştirmişti. 
       Bugün artık iyice anlaşılmıştır ki, Mao Zedung savunulmadan değil Marksist olmak Marksizme teğet geçmek bile olanak dışıdır.
       Kaldı ki, Nisan 1975 tarihi itibarıyla Marksizm-Leninizm-Maoizm ideolojik-siyasi hattına Pol Pot Düşüncesi de eklenmiştir. Artık, Marksizm dendiğinde Marksizm-Leninizm-Maoizm-Pol Pot Düşüncesi akla gelmektedir.

***---***---***
(Okuduğunuz yazı, Mao Zedung'un ölüm yıldönümü nedeniyle ilk kez Eylül 1991 tarihinde AYDINLIK YOL dergisi'nde yayınlanmıştır. Tarafımdan kaleme alınmıştır.