Perinçek Görev İcabı
Bir Solcudur !!! (10)
Perinçek, 12 Eylül darbesi öncesinde KOMÜNİST
ENTERNASYONAL PROGRAMI'nı yayınladı. Öz ve içerik olarak Marks'ın Komünist
Manifestosu ne ise bu eser de 1928 sonrası aynı çizgiyi ifade ediyordu.
12 Eylül sonrasının gençliği bilinçli olarak NATO generalleri tarafından düzenlenen 12 Eylül darbesi ile apolitikleştirilmişlerdi. O yüzden ne Marks'ın Komünist Manifesto'sunu ne de Komünist Enternasyonal Altıncı Dünya Kongresi'nde kabul edilen "Komünist Enternasyonal Programı'nı kavrayamazlardı. Özellikle Perinçek'in de çevresindeki gençleri "birer Atatürkçü vatan kurtaran aslan " olarak yetiştirmeye başlamasıyla birlikte bilinçli olarak teorik görüşler karmakarışık bir hale getirildi. 30-40 yılını devrimci mücadeleye verdiğini iddia eden eşek kadar adamlar başımıza ATATÜRKÇÜ kesildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin emperyalist-kapitalist zincirin bir halkası olduğu, askeri bakımdan TC ordusunun eli kanlı faşist NATO'nun üyesi olduğu unutturulmaya çalışıldı. Şimdi buna bir örnek vermek istiyorum, hazır seçim dönemi de sürmekteyken.
12 Eylül sonrasının gençliği bilinçli olarak NATO generalleri tarafından düzenlenen 12 Eylül darbesi ile apolitikleştirilmişlerdi. O yüzden ne Marks'ın Komünist Manifesto'sunu ne de Komünist Enternasyonal Altıncı Dünya Kongresi'nde kabul edilen "Komünist Enternasyonal Programı'nı kavrayamazlardı. Özellikle Perinçek'in de çevresindeki gençleri "birer Atatürkçü vatan kurtaran aslan " olarak yetiştirmeye başlamasıyla birlikte bilinçli olarak teorik görüşler karmakarışık bir hale getirildi. 30-40 yılını devrimci mücadeleye verdiğini iddia eden eşek kadar adamlar başımıza ATATÜRKÇÜ kesildi. Türkiye Cumhuriyeti'nin emperyalist-kapitalist zincirin bir halkası olduğu, askeri bakımdan TC ordusunun eli kanlı faşist NATO'nun üyesi olduğu unutturulmaya çalışıldı. Şimdi buna bir örnek vermek istiyorum, hazır seçim dönemi de sürmekteyken.
Perinçek'in 1980 öncesinde Aydınlık Yayınları arasında yayınladığı
Komünist Enternasyonal Programı adlı eserde şöyle deniliyor:
"Proletarya
diktatörlüğünün ilk aşamasında, proletaryanın diğer sınıflara ve toplumsal
gruplara karşı izlediği siyaset aşağıdaki ilkeler tarafından belirlenir:
"1.
Büyük burjuvazi ve büyük toprak sahipleri, subayların bu sınıfların çıkarlarına
bağlılık duyan kesimleri, generaller ve yüksek devlet memurları işçi sınıfının
azılı düşmanlarıdır ve amansızca bastırılmalıdır." (Komünist Enternasyonal
Programı, s.65, Aydınlık Yayınları, İstanbul l978
Perinçek
ile Ergenekon Davası'ndan yargılanan başta Veli
Küçük ve Muzaffer Tekin gibi
emekli subay ve generaller Komünist Enternasyonal Programı'na göre "işçi sınıfının azılı düşmanlarıdır". Ancak Perinçek bu
faşist unsurlarla öylesine samimidir ki, buna alelade bir vatandaş bile
şaşmaktadır.
İkincisi,
Enternasyonal'in programına göre "işçi sınıfının azılı düşmanları
olan" Emekli general Ergenekon sanığı Çetin
Doğan, Emekli Albay Hasan Atilla Uğur ve bazı emekli binbaşı ve yüzbaşılar Perinçek'in
derin İşçi Partisi'nin ve Ulusal Kanal'ının desteğinde milletvekili
seçilebilmeleri için propagandaları yapılmaktadır.
Ancak,
Soğuk Savaş sürecinin bitmesiyle birlikte emperyalizm tarafından kullanılıp bir
kenara atılmış olmaları nedeniyle "esas destek"lerinden mahrum
kalmışlardır.
Şimdi
bu emekli general, albay, binbaşı ve başçavuş gibi unsurların silahı ve sloganı
ancak şu olabilmektedir.
"TAHTADAN
TÜFEK, KEÇİ BOKUNDAN SAÇMA ERKEKSEN KAÇMA !!"
*** --- ***