ALİ RIZA SARIYILDIZ İLE HASBIHAL (1)
Turgut Balya: 90 yıllık Korporatist Kemalist kapitalist devlet bugüne kadar ailelere nefes aldırmadı da şimdi mi aldıracak. 2.Korporatist Kemal'in iktidara gelme amacı ERGENEKON'u kurtarma operasyonundan başka bir şeye hizmet etmez. Yani Ali Rıza sana şaşıyorum; TEK YOL TEK YOL DEVRİM'DEN TEK YOL BÜROKRAT KAPİTALİST KEMAL noktasına geldin ya..
.Ali Rıza Sarıyıldız: Ben hiç olmazsa eski arkadaşlarımı Ergenekonculukla suçlamıyorum. Asıl ben sana şaşırmaktayım.
Adem Murat Yilmam: Ergenekonun yeni ürünü..kasetle geldi sanırım o da bir kasetle gidecektir..
Ali Rıza Sarıyıldız: Kasetle gidince sizin gibi düşünenlere bir miktar kına göndereceğim. CHP ye olan eleştiri dozunuzu, AKP ye karşı yapmıyorsunuz? Neden?
Adem Murat Yilmam: AKP bu düzeni değiştiriyor, CHP ise değişmesin diye yırtınıyor. AKP yi eleştirmenin yolu Ergenekonu ve darbeyi ve düzeni korumaktan geçmiyor. AKP sonuçta tipik bir egemen sınıf partisi ve bizde siyasetimizi zaten sınıf mücadelesi üzerinden yapiyoruz..Bir diğer egemen sınıfın partisini eleştirmek zorundayız çünkü bu partinin sol olmadığını anlatmak zorundayız ki solun önünde ki bu devasa duvar kalksın ortadan..
Ali Rıza Sarıyıldız: AKP nin bu düzeni değiştiryor, doğru. Ama hangi yöne doğru? Batı tipi demokrasiyi getiriyor diye övülen AKP ye en sert raporla AB cevap verdi bugün. Devletin tüm kurumlarını kendi adamlarıyla doldurmaktan çekinmeyen, kendi adamlarının yolsuzluklarına en üst düzeyden kefil olan, sendikasızlaştırmanın taşeronlaştırmanın önünü açan AKP diğer sağ partilerden farklı ve tüm toplumu dindarlaştırmaya çalışan bir parti. Ergeneokn ilede hesaplaşmak adına kendine muhalif olanları susturmaya çalışıyor.
Turgut Balya: 90 yıllık Korporatist Kemalist kapitalist devlet bugüne kadar ailelere nefes aldırmadı da şimdi mi aldıracak. 2.Korporatist Kemal'in iktidara gelme amacı ERGENEKON'u kurtarma operasyonundan başka bir şeye hizmet etmez. Yani Ali Rıza sana şaşıyorum; TEK YOL TEK YOL DEVRİM'DEN TEK YOL BÜROKRAT KAPİTALİST KEMAL noktasına geldin ya..
.Ali Rıza Sarıyıldız: Ben hiç olmazsa eski arkadaşlarımı Ergenekonculukla suçlamıyorum. Asıl ben sana şaşırmaktayım.
Adem Murat Yilmam: Ergenekonun yeni ürünü..kasetle geldi sanırım o da bir kasetle gidecektir..
Ali Rıza Sarıyıldız: Kasetle gidince sizin gibi düşünenlere bir miktar kına göndereceğim. CHP ye olan eleştiri dozunuzu, AKP ye karşı yapmıyorsunuz? Neden?
Adem Murat Yilmam: AKP bu düzeni değiştiriyor, CHP ise değişmesin diye yırtınıyor. AKP yi eleştirmenin yolu Ergenekonu ve darbeyi ve düzeni korumaktan geçmiyor. AKP sonuçta tipik bir egemen sınıf partisi ve bizde siyasetimizi zaten sınıf mücadelesi üzerinden yapiyoruz..Bir diğer egemen sınıfın partisini eleştirmek zorundayız çünkü bu partinin sol olmadığını anlatmak zorundayız ki solun önünde ki bu devasa duvar kalksın ortadan..
Ali Rıza Sarıyıldız: AKP nin bu düzeni değiştiryor, doğru. Ama hangi yöne doğru? Batı tipi demokrasiyi getiriyor diye övülen AKP ye en sert raporla AB cevap verdi bugün. Devletin tüm kurumlarını kendi adamlarıyla doldurmaktan çekinmeyen, kendi adamlarının yolsuzluklarına en üst düzeyden kefil olan, sendikasızlaştırmanın taşeronlaştırmanın önünü açan AKP diğer sağ partilerden farklı ve tüm toplumu dindarlaştırmaya çalışan bir parti. Ergeneokn ilede hesaplaşmak adına kendine muhalif olanları susturmaya çalışıyor.
Turgut Balya: Maalesef insan eski arkadaşlarını daha iyi tanıyor ve daha iyi tanıdığı için eleştirirken Ergenekoncu mudur yoksa pasifize olmuş bir devrimci midir, bunu da, daha iyi görüyor. Ben Perinçeklerin karşı-devrimci yüzünü görmeye başladığım tarih Ağustos 1978'dir. Ki o zaman Aydınlık gazetesinde yazıyordum. Ve açıktan onlara bayrak açtım. Pol Pot'u keşfettiğim tarih ise Kasım 1979 idi. O tarihte Aydınlık Yayınları'nda Savaşan Kamboçya kitabının düzeltmenliğini yapıyordum. Perinçek çizgisinden ayrılış tarihim de, 29 Ocak 1980 TİKP Kongresi'ndedir. Manisa delegesi olarak katıldığım Kongre'de Parti çizgisini eleştirerek ayrıldım. Evet eski arkadaşlar daha değerli oluyor, çünkü arkadaşlık ilişkisi artık alışkanlığa dönüşüyor ve arkadaşları öyle sert eleştirmek insan psikolojisine aykırı gelebiliyor. Peki neden? Çünkü arkadaşlık Türkiye gibi devrimciliğin ideolojik ve siyasi temelden ziyade hemşehriciliğe, kafa kol ilişkisine dayandığı bir ilşikiler ağında böyle oluyor. Veya senin gibi eski bir tüccar olarak düşünürsek tabii ki arkadaşlarımız yoldan çıksa bile onları sert olarak eleştiremeyiz. Belki günün birinde onlara satacak malımaz vardır, müşteriyi hoş tutmak, güleryüzlü davranmak gerekir. Yanılıyor muyum?
Neden Ergenekon'u daha fazla eleştiriyorum, buna karşılık AKP'yi daha az eleştiriyorum. Ben AKP'nin bütün ilericiler, demokratlar, dev
Bir de şunu düşünelim AKP'yi ve Fethullah Hoca'yı yaratanlar kimlerdir? Bugünkü Ergenekoncuların çömez subay olduğu dönemde komutanları olan, Kenan Evren, Tahsin Şahikaya, Necdet Üruğ vb. cuntabaşları ve daha alt rütbeli kurmaylar Türk ve Kürt Solunu bertaraf edip dincilerin gelişmesi için hem ortam hazırladılar hem de bizzat kendileri İslamcı kılığına girdiler zaman zaman. Süreçler öylesine içiçe geçmiş durumdadır ki, sadece bugünün AKP'sinin yolsuzluklarına, zenginleşm
Olaya aynı zamanda dünya çapında bakmalıyız. 1990'lardan itibaren ABD'nin Soğuk Savaş dönemine son verdiğini ve bunun yerine neo-liberalizmi ikame etmeye başladığını bunu da ancak AKP gibi neo-liberal muhafazakar (ılımlı islamcı bir partiyle ) gerçekleştirebileceğini bunun da Avrupa Birliği süreciyle uyumlu bir tercih olduğunu görmeliyiz.
Sen şunu düşünebiliyor musun devrimci olmayan ve oyla iktidara gelmiş bir parti NATO generallerini tutukluyor veya bir kısmını tutuksuz yargılıyor. NATO kendini böylesine küçük düşürtecek bir güç mü? Elbette değil. NATO geçmişte oluşturduğu kontra yapıyı, derin devleti tasfiye ettiriyor veya edilmesine göz yumuyor.
Türk Solu'nun gözünün kör olduğu mesele Kemalizmin gerici karakteridir. Bu bir. İkincisi ise Devlet konusunda Marksist düşünememek ve devlet ile devletin temel direği olan askeri güç (ordu) arasındaki ve ordu ile NATO arasındaki ilişkiyi görememektir. Hala ve hala propaganda düzeyinde devrimciliği aşamamış bir Türk Solu önderleri varlığını sürdürmektedir. Bu yenilgi artığı cahiller artık emekliliklerini ilan etmeli ve izledikleri çizginin yanlışlığını kabullenerek hiç olmazsa son otuz yılda bir kez kitlelerine dürüst davranmış olsunlar.
birkaç saniye önce · Beğen Beğenmekten Vazgeç