15 Ağustos 2012 Çarşamba

ALEVİLER, MUHAMMET, ALİ VE MATERYALİZM 
   Ben Alevi değilim fakat iki noktaya değinmek istiyorum:  
     1) Eğer yazarın belirttiği gibi "Dedeler"in Arap peygamberi Muhammet veya Ali soyundan geldiklerini iddia etm eleri doğru ise. Bu defa ortaya şöyle bir sonuç çıkar. Dedeler bir çeşit soyculukla, ırkçılık yapmaktadırlar. Soyculuk konusunda veya da evlilik bağları ve tercihleri konusunda anladığım kadarıyla Arap geleneği takip edilmektedir. Yani teyze kızı, dayı kızı, amca kızı, hala kızı ile evlenilebilmektedir. Bu kendini ilerici gören ve sayan insanlar için utanılacak bi r durumdur. Örneğin bizlerde evlilik konusunda yedi kuşak şartı vardır. Hatta komşu kızları bile kardeş sayılmaktadır. Dolayısıyla gen bozukluğu da ortaya çıkmamaktadır. Ancak akraba evliliklerinde gen bozuklukları ortaya çıkarak çeşitli hastalıklara sahip insanlar üremektedir. Bu mu çağdaş, ilerici düşünüş?    
     2) Gelelim ikinci meseleye hem Aleviyim hem de proleter devrimciyim diyen arkadaşlar büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlamıyorlar mı? Marksizmin felsefesi diyalektik ve tarihi  materyalizm dini düşünceye dayanan, ruhani özellikler arz eden düşünce ve politik çizgileri çağımızda gerici olarak nitelemektedir. Alevi düşüncesine dayanarak ne Türkiye tahlili yapabilirsiniz, ne de hakim sınıflara karşı mücadele stratejileri ortaya koyabilirsiniz.
     İlaveten şunu belirteyim. Alevi adının Ali'den geldiği iddia edilmektedir. Halbuki bu yanlıştır. Al köküne evi eki gelmiştir. Nasıl ki bendevi de bend köküne evi eki gelerek bendevi halini aldıysa. Zührevi de de durum aynıdır. Zühr köküne evi eki gelerek zührevi kelimesi meydana getirilmiştir. Manevi kelimesinde de man köküne evi eki getirilmiş ve manevi elde edilmiştir. Alevi kelimesindeki al kökü kızıl olanı belirtmektedir. Alevi kızıl olan anlamına gelmektedir. Bu nedenle Ali ile alakası yoktur. Zaten ideolojik çizgi olarak da irtibatlı olamaz.
     Ali, Muhammet'in yeğeni ve yetiştirmesi olarak İslamcı bir kişiliktir. Nakşi yobazı, İmam Gazali, Aleviye ne kadar karşı ise eğer yaşasalardı Muhammet ve Ali de o kadar karşı olacaklardı. İslam'ın önderleri olan Muhammet için Ya Muhammet Ya Ali diyerek yobaz  müslümanın tekbiri gibi tekbir getirmenin ilericilikle hiç bir alakası olamaz. Olsa olsa Ali'yi takiyye yaparak karşı-devrimci halk ve insanlık düşmanı İslamcılara karşı Ali ve çocukluklarının gördüğü zulmü de bahane ederek onları İslami gericiliğe karşı kalkan olarak kullanmanız söz konusu olabilir.
     Veysel arkadaş Ali olsun İmam Hüseyin olsun bunlar İslam düşüncesinin önemli savunucuları değil mi? Öte yandan onlarla çelişkiler gericiler arasındaki çelişkiler değil mi? Ve bu bir iktidar kavgası, hem de Muhammet'in anne soyu ile baba soyunun iktidar kavgası değil mi? Ali, Muhammet'in baba tarafını temsil ederken diğerleri anne tarafının temsilcileri de ğil mi? Biz proleter devrimciler tavırlarımızı belirlerken üretim ilişkileri ile üretici güçler arasındaki çelişkiden kaynaklanan mülkiyet ve mülkten yoksunluk perspektifini mi göz önüne alacağız. Yoksa babalarımızın, dedelerimizin yüzyıllar önce aldatılmışlığı temeline dayanan ve gerçek uzlaşmaz çelişkilerin çözümünü ifade etmeyen kamplardan birinin savunucusu-savaşçısı mı olacağız.