Perinçek Görev İcabı
Bir Solcudur !!!
(16)
Perinçek, Amerika ve
12 Eylül Darbecilerinin
Hizmetinde
12 Eylül’e doğru giden süreçte darbeciler yoğun bir hazırlık
içindeydi. Hazırlıkları, toplumda huzursuzluğun, “anarşi ve terör”ün had
safhaya çıktığı konusunda kitlelerin hemfikir olması yönündeydi. Böylece
darbeciler yapacakları darbeyi kitlelerin gözünde meşrulaştırmış olacaklardı.
Bu doğrultuda Perinçek’in
darbecilere katkıları, hizmeti nelerdi?
Perinçek “sol”u gözden düşürmek için “anarşi ve
terörün kaynağı” olarak gösteriyordu. Ona göre MHP ve “sol” “anarşinin kaynağı”
idi. Bu fikri empoze etmek için Aydınlık gazetesinde “Bilinmeyen Sol” başlığı
altında ihbarcı kontra dizi yazılar yayınladı.
Demirel’in danışmanı da olan bugünün Cumhuriyet
gazetesi yazarı, o günlerin ise devlet yanlısı Hürriyet gazetesinin gözde ismi Cüneyt Arcayürek ve Öymen ailesinden gazeteci Örsan Öymen ve Demirel'in sağ kolu Hüsamettin Cindoruk'un katıldığı Ergenekoncu ve
Oda Tv sanığı ve de “karanlık işler kalem müdürü” Doğan Yurdakul’un yönettiği “Anarşinin
Kaynağı” isimli açık oturumlar düzenlendi.
Cunta başı Kenan Evren
TIME dergisi muhabiri ile yaptığı röportajda darbenin gerekçesini şöyle
açıklıyordu:
TIME muhabiri Wilton Wynn ‘ın Mayıs 1981 tarihindeki röportajında
sorusu şöyleydi:
“Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül’de yapmış oldukları müdahale
neden gerekliydi?”
Kenan Evren’in cevabı: “Bir ülke düşünün ki halkı yarınından emin olmasın, herkes ‘nereye
doğru gidiyoruz?’ diye sorsun.”
Perinçek de aynı temaları işliyor, durumun
vehametinden dolayı “Milli Birlik Hükümeti” öneriyordu.
Öte yandan Perinçek ve Kenan Evren Amerikancı yüzlerini şöyle
gösteriyordu.
“Eğer sol devletin
kadrolarını ele geçirseydi, hiç şüphe yok ki Türkiye NATO’dan çıkartılacak ve
başka bir yere bakacaktı. NATO’dan çıkmak solcuların çok açık bir niyeti idi ve
pek çok yıldır bu emeli beslemekteydiler. Türkiye’de terörizmi kontrol altına almakla
bir NATO amacına hizmet etmekte olduğumuzu rahatlıkla
söyleyebilirim.” YANKI dergisi, 22-28 Haziran 1981
Aynı şekilde ABD Ankara Büyükelçisi Robert Commer, Yankı’nın 22-28 Haziran 1981 tarihli sayısında
soruları yanıtlarken “Generallerin
böylece Türk demokrasisini kurtardıklarına inanıyorum. İlk adımda iki konuda
başarılı olduklarını görüyorum. Bunlardan birincisi tedhiş, diğeri ekonomi…
Terörü durdurup, siyasi istikrarı sağladılar. 12 Eylül’den önceki koşullar
içinde askerler daha önce iki defa yaptıkları gibi müdahale ettiler. Generaller
bu müdahaleleriyle ülkeyi anarşiden kurtardılar.” diyordu.
Bunlara ilaveten yeni-komprador burjuvazinin başı Vehbi Koç da “anarşi, bölücülük”
teraneleri okumaktadır. Şöyle ki: “Bu
durumda; anarşi, bölücülük ve kaçakçılıkla ilgili kanunlar, öncelikle ele
alınmalıdır. Yakalanan anarşistlerin ve suçluların mahkemeleri uzatılmamalı ve
cezaları süratle verilmelidir…” Vehbi
Koç’un Kenan Evren’e yazdığı 3 Ekim 1980 tarihli mektubundan.
Aşağıdaki satırlar da Perinçek’e
aittir. Ve görülmektedir ki, Perinçek
ile Kenan Evren, ABD büyükelçisi Commer ve yeni-komprador burjuvazinin
başı Vehbi Koç aynı çizginin adamıdır.
Perinçek’in darbe öncesi neler söylediklerine
bakalım.
“ABD bütün dünyada olduğu
gibi Türkiye’de de darbeler düzenleyecek, durumunu pekiştirecek ve faşist
diktatörlükler tezgahlayacak gücü yitirmektedir. ABD insiyatifi kaybetmiştir,
olaylar yaratacak güçten yoksundur, daha çok rakip süper devletin yarattığı
olaylar karşısında tavır belirlemek durumundadır.” Doğu Perinçek, Türkiye
Devriminin Yolu, Aydınlık Yayınları, İkinci Baskı, Mayıs 1979, s.41
“Bugün Türkiye ordusu, ABD
emperyalizminin emrinde değildir ve ABD’nin Orta Doğu’daki jandarma gücü niteliğini taşımıyor. ABD ile
Türkiye arasında son dört-beş yıl içinde yapılan askeri anlaşmalarda ilişkiler
eskiye göre daha eşit ve daha bağımsız bir şekilde düzenlenmiştir.” Doğu Perinçek, Türkiye Devriminin Yolu,
Aydınlık Yayınları, İkinci Baskı, Mayıs 1979, s.42
“Bugün Türkiye’nin can alıcı
sorunu, milli savunmayı güçlendirmek ve saldırgana (Rusya) ya karşı direnmeye
hazır olmaktır.
“NATO Bakanlar Konseyi
İlkbahar toplantısı bugün Ankara’da başlayacaktır. Kimi çevreler ülkemizin
ABD’nin ileri karakolu, olmak tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu ileri
sürmektedir. Bu yöndeki propaganda aslında yurdumuza yönelen gerçek tehdidi
gizlemeye hizmet etmektedir.” Türkiye
Gerçeği, (Türkiye İşçi Köylü Partisi merkez yayın organıdır.) Ağustos 1980,
sayı. 18, s.1-2
Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere Perinçek, Kenan Evren’in darbeyi gizlemek amacıyla ABD için “darbeler düzenleyecek güçte değildir” diyor. Türkiye için ABD’nin
Ortadoğu’daki jandarma gücü niteliğini taşımadığını söylüyor. Ve o günün can
alıcı sorununun Rusya’ya karşı direnmeye hazır olmak olduğunu söylüyor. Gerçek
tehdidin ABD değil Rusya olduğu yalanını yayıyor. Böylece hazırlanan darbeyi
gözlerden gizliyor. Ve sol güçlerin darbeye hazırlıksız yakalanması için
gerekli söylemi oluşturuyor.
Anlaşılan o ki, Perinçek’in
darbe öncesi görevi 1) Sol güçleri,
terörist, anarşist, bölücü olarak göstermek ve kitle bağlarını koparmak. 2) Tezgahlanan darbeyi gözlerden gizlemek
amacıyla ABD’yi darbe tezgahlayacak güçten yoksun göstermek. 3) Esas tehlike, esas saldırgan olarak
Rusya’yı göstererek darbecilerin faaliyetini gizlemek. 4) Anarşi, terör yaygarası kopararak darbeyi
kitlelerin gözünde meşru kılmak.
Bugünden düne baktığımızda 12 Eylül darbesi öncesinde Perinçek’in kelimenin tam anlamıyla
“derin devlet” çizgisi izlediğini görüyoruz. Bu faaliyetini gizlemek için Çin
Komünist Partisi’nin Üç Dünya Teorisi'ni savunuyor izlenimini veriyordu. Üç
Dünya Teorisi'ne göre dünya halklarının baş düşmanları ABD ve Rusya’dır. Bunu
1974 -1978 arası Perinçek de
söylüyor, gazete ve dergilerinde yazıyor. Ancak 1978 itibarıyla derin devletin
darbe tezgahlama planları devreye sokulur sokulmaz Perinçek, Üç Dünya Teorisi’ndeki baş düşman anlayışını tahrife
yöneliyor. ABD emperyalizmini baş düşman olmaktan çıkarıyor. Onu güçten düşmüş
gösteriyor. Hatta Türkiye üzerinde eskisi gibi etkisi olmadığı yalanını
yayıyor. Darbe yaklaştıkça Perinçek’in
Amerikancılığı ve darbe yanlısı tavrı da artıyor, faşist general Kenan Evren’in darbe tezgahında
başarılı olmasında Perinçek’in payı
asla unutulmamalıdır.
*** --- ***