AKHİSAR'DA GERİCİLİK YUVASI, YENİ İMAM HATİP ORTAOKULLARI AÇILDI...

Amerikan işbirlikçisi-yobazlar hükümeti AKP’nin yobaz okullar projesi çerçevesinde İmam Hatip Ortaokulları açması nedeniyle daha önce internette yer alan Miskımilli, Ali Şefik İlköğretim Okulu siteleri kaldırılmıştır. Yobazlar hükümeti 4+4+4 Yasası ile yobazlık okulu İmam Hatipleri açmasıyla birlikte Akhisar’ın en köklü ve en elit İlkokulu olan Misakımilli İlkokulu binasını gasp ederek İmam Hatip Ortaokulu yapmıştır. Bu alçakça bir girişimdir. Bu Akhisar halkının laik eğitimine yapılan yobaz bir saldırıdır.
Akhisar’da Yeni İmam Hatip Ortaokulları Açıldı
2012-2013 Eğitim-öğretim yılında faaliyetlerine başlayacak olan Ayvaz Dede İmam
Hatip Ortaokulu, Eski Kız Meslek Lisesi binasında, Akhisar İmam Hatip
Ortaokulu, Akhisar Anadolu İmam Hatip Lisesi bünyesinde açıldı.
Akhisar Ayvaz Dede İmam Hatip
Ortaokulu Müdürü Mahmut Pehlivan;” 2012-2013 Eğitim-öğretim yılında 4.sınıftan
5.sınıfa geçen öğrencileri ağırlayacak olan okullarda kayıtlar devam etmekte
aynı zamanda bilgi almak isteyen velilere bilgilendirilmeler yapılmaktadır.
Öğrencilere Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi vb. derslerle
birlikte normal ortaokul müfredatı yanında, Arapça, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin
Hayatı ve Temel Dini Bilgiler dersleri de okutulacak” dedi.
Akhisar Ayvaz Dede İmam Hatip
Ortaokulu Müdürü Mahmut Pehlivan;”
2012-2013 Eğitim-öğretim yılında 4.sınıftan 5.sınıfa geçen öğrencileri
ağırlayacak olan okullarda kayıtlar devam etmekte aynı zamanda bilgi almak
isteyen velilere bilgilendirilmeler yapılmaktadır. Öğrencilere Türkçe,
Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi vb. derslerle birlikte normal ortaokul
müfredatı yanında, Arapça, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini
Bilgiler dersleri de okutulacak” dedi.
Önce Kız Meslek
Lisesinin Yeri Sonra Misakımilli İşgali
2012-2013 Eğitim-öğretim yılında
faaliyetlerine başlayacak olan Ayvaz Dede İmam Hatip Ortaokulu, Eski Kız Meslek
Lisesi binasında, Akhisar İmam Hatip Ortaokulu, Akhisar Anadolu İmam Hatip
Lisesi bünyesinde açıldı.
Akhisar Ayvaz Dede İmam
Hatip Ortaokulu Müdürü Mahmut Pehlivan;”
2012-2013 Eğitim-öğretim yılında 4.sınıftan 5.sınıfa geçen öğrencileri
ağırlayacak olan okullarda kayıtlar devam etmekte aynı zamanda bilgi almak
isteyen velilere bilgilendirilmeler yapılmaktadır. Öğrencilere Türkçe,
Matematik, Sosyal Bilgiler, Fen Bilgisi vb. derslerle birlikte normal ortaokul
müfredatı yanında, Arapça, Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı ve Temel Dini
Bilgiler dersleri de okutulacak” dedi. http://www.akhisarpress.com/haber/akhisarda-ayvaz-dede-imam-hatip-ortaokulu-acildi-1110.html

"OKULUMUZ TAŞINDI...
2012-2013 Eğitim Öğretim yılında, Tahirün Caddesindeki Misak-ı Milli Ali
Şefik İlköğretim okulu Ek binası alt katındayız.
KAYITLARIMIZ
DEVAM EDİYOR...
5.Sınıfa öğrenci kayıtlarımız devam etmektedir. Okulumuzu tanımak, bilgi
almak ve kayıt yaptırmak isteyen velilerimizi bekliyoruz...
2012-2013 Eğitim öğretim yılında 4+4+4 ün meyvesi olarak
bağımsız olarak açılan okulumuz diğer orta okullar ile aynı müfredata sahip
olmakla birlikte, Kuran ı Kerim , Peygamberimizin Hayatı, Arapça ve Temel Dini
Bilgiler gibi 4 farklı ders ile öğrencilerinin ahlaki ve milli değerlere sahip
çıkan erdemli bireyler olarak yetişmesini hedeflemektedir."
OKULUMUZUN TARİHÇESİ
(MİSAKIMİLLİ İLKOKULU)

1964-1969 yılları arasında öğretmenim Leman Bertan tarafından eğitim gördüğüm Misakı Milli İlkokulu (Turgut Balya)
Yobazlık okulu
olan İmam Hatip Ortaokulu’nun açılma kararı sonucu yeri işgal edilen ve benim
de beş yıl öğrenim gördüğüm Misakımilli İlkokulunun tarihçesi.
"Okulumuzun yeri 1924 yılına kadar sebze
bahçesiydi. Kaymakam Talat Bey ve General Fahrettin ALTAY’ın girişimleri,
ayrıca Belediye Başkanı Mehmet
MÜDERİSOĞLU’nun yardımıyla, okul yapımına başlanmıştır. Okulun yapımında
Yunan esirleri çalışmış, 1925 yılında binanın yapımı bitmiştir. Misak-ı Milli
adı verilerek, erkek numune okulu olarak hizmete açılmıştır. Okulumuzun tüm
kadrosu 1938 yılında yeni yapılan Altı Eylül İlkokuluna taşınmış, okulumuz
binasına Ortaokul yerleştirilmiştir. 1933 yılında İlçemiz ileri gelenlerinden Ali Şefik Bey’in annesi Ayşe Hanım hastane olarak yaptırdığı,
(şimdiki Müze binasına) Ali Şefik
Ortaokulu olarak taşınmıştır. 8.3.1947 tarihinde Okulumuz Misak-ı Milli İlkokulu olarak Türk Milli Eğitiminin hizmetine girmiştir. Bu
binanın yapımına neden olan Selim Zade
Ali Şefik Bey Akhisar’ın Soylu ailelerinden Selim Zade Raşit Bey’in oğludur. 1880 yılında yine Akhisar’da
doğmuştur. Soy olarak asil olduğu gibi ruhen de ileri derecede milliyetçi bir
insandı. İttihat-ı Terakki Cemiyeti’nin Akhisar şubesinde arkadaşlarıyla
başarılı çalışmalarda
bulunmuş, ayrıca Donanma Cemiyetinde de çalışmıştır. 13
Ocak 1918’de 38 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Onun bu ani ölümü
karşısında arkadaşları ve annesi çok üzülmüştür. Geriye soyunu ve adını devam
ettirebilecek hiç kimse bırakmamış, bu nedenle bu vatanseverin adının
anılmasını sağlamak annesi Ayşe Hanım
1932 yılında bugünkü müze binasının bulunduğu yere bir hastane yaptırmaya karar
vermiştir. Bina 1933 yılında tamamlanmış, adı da Ali Şefik hastanesi olmuştur.
Fakat bazı nedenlerden dolayı hastanenin açılması devamlı gecikmektedir. Bu
sırada (29.10.1933) bugünkü Kaymakamlık Evi’nde İkmal Ortaokulu açılmıştı.
Ancak yeterli değildi. Kasabalı öğretmeniyle, öğrencisiyle, yetkilisiyle
kalabalık bir grup olarak Efendi Mahallesi’ndeki Ayşe Hanımın evine gidip, halen boş olan hastane binasının Milli
Eğitime verilmesini, adının aynı kalacağını, bu nedenle oğlunun anısının
ebediyen yaşayacağını belirtirler. Çocukları çok seven Ayşe Hanım bu isteği geri çeviremez ve binayı Milli Eğitime
bağışlar. Aynı yıl (1933) İkmal Ortaokulu Ali Şefik binasına taşınır ve eğitime
başlar. 21.08.1936 tarihinde resmi bir ortaokul haline gelir. Bir ara okul
(1937-1938) şimdiki Misak-ı Milli İlkokuluna taşınırsa da bu kısa sürer. Ali
Şefik Ortaokulu (1940-1943) yılında bir ara yine pansiyon binası olarak
kullanılır. Daha sonra tekrar ortaokul olarak kullanılır. 1947 yılında binanın
arka tarafına dört derslikli bir ek bina yapılmıştır. 1970 yılında doğu
bahçesinin güneydoğu köşesine kız ve erkek tuvaletleri, 1972 yılında da yine
doğu bahçesinin kuzeydoğu köşesine bir işlik binası yapılmıştır. Ulu
Önderimiz Atatürk’ün doğumunun 100. Yılında da ön
bahçeye bir Atatürk büstü dikilmiştir. Memleket için böyle hayırlı bir
müessesin açılmasına neden olan Ali
Şefik Bey, halen Akhisar Sinan Kadı (Aynalı Camii) avlusunda ebedi
istirahatgahında yatmaktadır. Ruhu şad olsun. 1991 yılına kadar 10 derslik
olarak hizmet veren okulumuzun binası ihtiyacı karşılamaya yetmediğinden yeni
bir bina yapılması düşünülmüş, ancak kazı çalışmaları sırasında tarihi
kalıntılan çıkınca SİT ALANI ilan edilmiş, binanın yapımı durdurulmuştur. Bu
nedenle Misak-ı Milli İlkokulu’nun bahçesine 16 derslikli yeni bir bina yapılmış
ve 1992 yılından itibaren Ali Şefik Ortaokulu bu binada hizmet vermeye
başlamıştır. 8 yıllık temel eğitim çerçevesinde aynı bahçede olan iki okul
birleşmiş ve 16/09/1996 tarihinden itibaren Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim
Okulu olarak hizmete başlamıştır. 1999-2000 Eğitim-Öğretim yılında 18 derslikli
yeni bina daha yapılmıştır. Halen çift öğretim yapan okulumuzda 1 (bir) Müdür,
1 (bir) Müdür Başyardımcısı, 4 (dört) Müdür Yardımcısı ve 80 öğretmen görev
yapmaktadır."
bulunmuş, ayrıca Donanma Cemiyetinde de çalışmıştır. 13
Ocak 1918’de 38 yaşında hayata gözlerini yummuştur. Onun bu ani ölümü
karşısında arkadaşları ve annesi çok üzülmüştür. Geriye soyunu ve adını devam
ettirebilecek hiç kimse bırakmamış, bu nedenle bu vatanseverin adının
anılmasını sağlamak annesi Ayşe Hanım
1932 yılında bugünkü müze binasının bulunduğu yere bir hastane yaptırmaya karar
vermiştir. Bina 1933 yılında tamamlanmış, adı da Ali Şefik hastanesi olmuştur.
Fakat bazı nedenlerden dolayı hastanenin açılması devamlı gecikmektedir. Bu
sırada (29.10.1933) bugünkü Kaymakamlık Evi’nde İkmal Ortaokulu açılmıştı.
Ancak yeterli değildi. Kasabalı öğretmeniyle, öğrencisiyle, yetkilisiyle
kalabalık bir grup olarak Efendi Mahallesi’ndeki Ayşe Hanımın evine gidip, halen boş olan hastane binasının Milli
Eğitime verilmesini, adının aynı kalacağını, bu nedenle oğlunun anısının
ebediyen yaşayacağını belirtirler. Çocukları çok seven Ayşe Hanım bu isteği geri çeviremez ve binayı Milli Eğitime
bağışlar. Aynı yıl (1933) İkmal Ortaokulu Ali Şefik binasına taşınır ve eğitime
başlar. 21.08.1936 tarihinde resmi bir ortaokul haline gelir. Bir ara okul
(1937-1938) şimdiki Misak-ı Milli İlkokuluna taşınırsa da bu kısa sürer. Ali
Şefik Ortaokulu (1940-1943) yılında bir ara yine pansiyon binası olarak
kullanılır. Daha sonra tekrar ortaokul olarak kullanılır. 1947 yılında binanın
arka tarafına dört derslikli bir ek bina yapılmıştır. 1970 yılında doğu
bahçesinin güneydoğu köşesine kız ve erkek tuvaletleri, 1972 yılında da yine
doğu bahçesinin kuzeydoğu köşesine bir işlik binası yapılmıştır. Ulu
Önderimiz Atatürk’ün doğumunun 100. Yılında da ön
bahçeye bir Atatürk büstü dikilmiştir. Memleket için böyle hayırlı bir
müessesin açılmasına neden olan Ali
Şefik Bey, halen Akhisar Sinan Kadı (Aynalı Camii) avlusunda ebedi
istirahatgahında yatmaktadır. Ruhu şad olsun. 1991 yılına kadar 10 derslik
olarak hizmet veren okulumuzun binası ihtiyacı karşılamaya yetmediğinden yeni
bir bina yapılması düşünülmüş, ancak kazı çalışmaları sırasında tarihi
kalıntılan çıkınca SİT ALANI ilan edilmiş, binanın yapımı durdurulmuştur. Bu
nedenle Misak-ı Milli İlkokulu’nun bahçesine 16 derslikli yeni bir bina yapılmış
ve 1992 yılından itibaren Ali Şefik Ortaokulu bu binada hizmet vermeye
başlamıştır. 8 yıllık temel eğitim çerçevesinde aynı bahçede olan iki okul
birleşmiş ve 16/09/1996 tarihinden itibaren Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim
Okulu olarak hizmete başlamıştır. 1999-2000 Eğitim-Öğretim yılında 18 derslikli
yeni bina daha yapılmıştır. Halen çift öğretim yapan okulumuzda 1 (bir) Müdür,
1 (bir) Müdür Başyardımcısı, 4 (dört) Müdür Yardımcısı ve 80 öğretmen görev
yapmaktadır."
Kaynak: http://mmasi.meb.k12.tr/
İnternette İptal Edilen Siteler
Amerikan işbirlikçisi-yobazlar hükümeti AKP’nin yobaz okullar projesi çerçevesinde İmam Hatip Ortaokulları açması nedeniyle daha önce internette yer alan Miskımilli ve Ali Şefik İlköğretim Okulu siteleri kaldırılmıştır. Yobazlar hükümeti 4+4+4 Yasası ile yobazlık okulu İmam Hatipleri açmasıyla birlikte Akhisar’ın en köklü ve en elit İlkokulu olan Misakımilli İlkokulu binasını gaspederek İmam Hatip Ortaokulu yapmıştır. Bu alçakça bir girişimdir. Bu Akhisar halkının laik eğitimine yapılan yobaz bir saldırıdır.
İşte kaldırılan siteler.
Akhisar Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim Okulu - Milli Eğitim Bakanlığı
okulweb.meb.gov.tr/45/03/379314/personelimiz.html
Akhisar Misakı Milli Ali Şefik İlköğretim
Okulu Web Sitesi.
Akhisar Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim Okulu - Milli Eğitim Bakanlığı
okulweb.meb.gov.tr/45/03/379314/hizstandart.html
ÖĞRENCİ NAKİL e-Okul Nakil gelen, 1-Veli Dilekçesi
2-Öğrenci Nüfus Cüzdanı T.C. Kimlik No 3- Varsa şehit ve muharip gazi çocukları
ile özel eğitime ihtiyacı ...
MANİSA-AKHİSAR (Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim Okulu)
mmasi.meb.k12.tr/
Okul, yöneticileri, öğretmen kadrosu ve okul
etkinlikleri hakkındaki bilgilere yer veriliyor.
Akhisar Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim Okulu
okulweb.meb.gov.tr/45/03/379314/okulumuz.html
Okul Kodu : Okul Müdürü : Telefon : Fax :
e-posta : Adres : web Adresi : 379314 İsmail BİLGEN 0(236) 414 19 40 0(236) 412
33 96 379314@meb.k12.tr ...
Başka İsim Bulamadılar…
Yobaz ve Amerikan işbirlikçisi hükümet
Akhisar’da yobazları memnun edebilecek bir isim bulamamaktadır. O yüzden açtığı
İmam Hatip Ortaokulu’na hiç kimsenin duymadığı-bilmediği ve asla önem
vermeyeceği ve alay konusu yapacağı bir isim bulmuştur. Kimdir bu isim? Ayvaz Dede ismidir. Dede deyince
Alevilerin dedesi anlaşılmasın, bu uyduruk dede “kılıç müslümanı” bir dinci-sömürgeci bir işbirlikçinin adıdır.
Bulunan isim bundan 500 yıl önce yaşamış bir yobazın ismidir. Demek ki, Akhisar
toprakları son beşyüz yıldır kayda değer bir yobaz-işbirlikçi
yetiştirmemektedir. Bundan
dolayıdır ki, dinci-sömürgeci yatılı din eğitimi
veren …….yurdu yıllarca Şahin Hoca
adlı Erzurum gerici-yobazı tarafından yönetilmiştir. Bu tip Soğuk Savaş yıllarında Amerikan
politikalarının hizmetinde sürdülen anti-komünist faaliyetlerin bir parçası
olarak bu Akhisar topraklarını o işbirlikçi ayaklarıyla kirletmiştir. Erzurum
ithali bir dinci gerici olup, o yıllarda 1960’larda bisiklete binmeyi bile
günah sayanlardandır. 1970’lerin başında bisiklete binmek günah diyen bu
dinci-sömürgeci yobaz kendisine bir adet Mobylet (bisiklet türü motosiklet)
almıştır. Bu konuda halkın dilinden düşmeyen bir bir olay da yaşanmıştır. Şahin Hoca adlı bu Erzurum
gerici-yobazı İstanbul-İzmir yolunda BP
benzin istasyonu karşısında mobylete biner ancak Kuran’da trafik kurallarından
bahsedilmediği için bu kuralları bilmeyen yobaz ters yöne girer ve o sırada
karşıdan bir İstanbul-İzmir otobüsü gelmektedir, otobüsün kendisine çarpacağını
anlayan hoca kendini motosikletten atarken çığlık atmaya başlar, “Allah, Allah, Allah, Allahım günahlarımı
affet yarabbim!!”. Tabii otobüs fren yapar ve yobaz ölümden döner.
dolayıdır ki, dinci-sömürgeci yatılı din eğitimi
veren …….yurdu yıllarca Şahin Hoca
adlı Erzurum gerici-yobazı tarafından yönetilmiştir. Bu tip Soğuk Savaş yıllarında Amerikan
politikalarının hizmetinde sürdülen anti-komünist faaliyetlerin bir parçası
olarak bu Akhisar topraklarını o işbirlikçi ayaklarıyla kirletmiştir. Erzurum
ithali bir dinci gerici olup, o yıllarda 1960’larda bisiklete binmeyi bile
günah sayanlardandır. 1970’lerin başında bisiklete binmek günah diyen bu
dinci-sömürgeci yobaz kendisine bir adet Mobylet (bisiklet türü motosiklet)
almıştır. Bu konuda halkın dilinden düşmeyen bir bir olay da yaşanmıştır. Şahin Hoca adlı bu Erzurum
gerici-yobazı İstanbul-İzmir yolunda BP
benzin istasyonu karşısında mobylete biner ancak Kuran’da trafik kurallarından
bahsedilmediği için bu kuralları bilmeyen yobaz ters yöne girer ve o sırada
karşıdan bir İstanbul-İzmir otobüsü gelmektedir, otobüsün kendisine çarpacağını
anlayan hoca kendini motosikletten atarken çığlık atmaya başlar, “Allah, Allah, Allah, Allahım günahlarımı
affet yarabbim!!”. Tabii otobüs fren yapar ve yobaz ölümden döner.
Dinci-milliyetçiler
Milli Eğitimde Görevlendirilmiş
Milli Eğitim AKP
tarafından kadrolaşmanın en yoğun olduğu bir kamu kuruluşudur. Milli Eğitim Bakanı
olarak bir eski CHP’li adeta göz boyamak maksadıyla o koltukta oturmaktadır. Bu
kadrolaşmanın en somut örneklerinden biri Akhisar İlçe Milli Eğitiminde görülmektedir.
Sosyal demokrata hatta liberale bile yer verilmeyecek şekilde dinci-milliyetçi
bir kadrolaşma söz konusudur.
Akhisar Milli Eğitim’indeki milliyetçi-dinci kadrolaşma.

Süleyman Mermer İlçe Milli EğitimMüdürü
1965 Yılında
Akhisar’da doğdu. Akhisar Gazi İlkokulu (1976), Akhisar İmam Hatip Lisesi(1984)
ve DEÜ İlahiyat Fakültesinden mezun oldu(1989). Aydın Söke İmam Hatip
Lisesi(1989-1992) ve Akhisar İmam Hatip Lisesinde (1992-1995) meslek dersleri
öğretmeni olarak görev yaptı.(1995-1999) yılları arasında Akhisar İmam Hatip
Lisesinde müdür yardımcılığı,(1999-2003) arası Akhisar Ülkü İlköğretim Okulu
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği yaptı. 2003 Ağustos ayında Akhisar
Namık Oğul Lisesinde kurucu müdür olarak görevlendirildi. (2004-2007) Namık
Oğul Lisesi müdürlüğü, (2007-2008) Görevlendirme Akhisar İlçe Milli Eğitim Şube
Müdürlüğü, (2008-2011) Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdür Vekilliği yaptı.
10/05/2011 Tarihinde Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. Evli ve üç
çocuğu vardır.

Cafer Tetik (Şube Müdürü)
1978 Akhisar doğumlu. İlköğrenimini Akhisar Ülkü
İlköğretim Okulu nda tamamladı. 1994 yılında Akhisar İmam Hatip Lisesi nden
mezun oldu. Lisans Eğitimini 1999 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi FİZİK
bölümünde tamamladı.1999-2002 yılları arasında Siirt ili Baykan İlçesi Günbuldu
Köyü İlköğretim Okulunda Sınıf Öğretmenliği görevini yaptı. 2002-2005 yılları
arasında Akhisar Tütenli İlköğretim Okulu ve Zeytinliova İlköğretim Okulu’nda
Sınıf Öğretmenliği görevine devam etti. 2005 yılında Görevde Yükselme Sınavı
ile Akhisar 75.Yıl-Aysun Karalar İlköğretim Okulu’na Müdür Yardımcısı olarak
atandı. İkinci Üniversite eğitimine Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü
ile devam etmektedir. Evli ve iki çocuk babası olup, halen Akhisar İlçe Milli
Eğitim Şube Müdürlüğü görevini yürütmektedir.

Sabahattin Çakmak (Şube Müdürü)
1955 yılında
Kırkağaç’ın Demirtaş köyünde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kırkağaç ve
Akhisar’da tamamladıktan sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi
bölümünü 1980 yılında bitirdi. Sırasıyla Burdur Eğitim Enstitüsü, Burdur
Cumhuriyet Lisesi,Gölhisar İmam-Hatip Lisesi İzmir Çandarlı İlköğretim Okulunda
görev yaptıktan sonra 1986 yılında Zeytinliova Lisesi Öğretmeni ve daha sonra
müdür yardımcısı olarak görev yaptı.1997 yılında Akhisar İlçe Milli Eğitim Şube
Müdürü olarak göreve başladı.Unesco Dünya Dans Konseyi üyesi olup evli ve iki
oğlu vardır.

Yılmaz
Hadanoğlu (Şube Müdürü)
1955 Van dğumlu olup 1979 Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum.
1980 - 1986 yılları arasında özel sektörde çalıştım.
1986 - 2004 yıllarında 100. Yıl Üniversitesinde Şube Müdürü, 2004 - 2009
yıllarında Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü´nde Şube Müdürü olarak görev
yaptım. 2009 yılından itibaren Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü´nde Şübe
Müdürü olarak çalışmakta olup, evli ve bir çocuk babasıyım.

Halil İbrahim Şimşek (Şube Müdürü)
1965 Yılında Sındırgı'da
doğdu.İlkokulu Medar Kasabasında,orta ve liseyi Akhisar'da bitirdi.1989 yılında
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden mezun oldu.Askerliğini kısa
dönem olarak yaptı.1991 yılında Şanlı Urfa'nın Suruç ilçesi İmam-HAtip
Lisesinde göreve başladı.1993 yılında Akhisar Anadolu Teknik Lisesi Teknik Lise
ve Endüstri Meslek Lisesine tayin oldu.2007 Ağustos ayında Akhisar Anadolu
Öğretmen Lisesine atandı.Halen İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü
olarak görev yapmaktadır.Çeşitli sivil toplum örgütlerinde yönetici olarak
görev yaptı.Evli ve üç çocuk babasıdır.
Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ait Web sitesinde Adem Göksügür ve Cafer Tetik adlı kişilerin Şube Müdürü oldukları belirtilmekle
birlikte, şahısların kimlik ve görev yeri bilgileri gizlenmiştir. Diğer iki
Şube Müdür Sabahattin Çakmak ve Yılmaz Hadanoğlu’nda gizleme
yapılmamıştır.
Arap Casusu Dinci-Sömürgeci Yobazların Ayvaz
Dedesi
“Ayvaz Dede , 502 yıl evvel yaşamıştır . Hacı Bayram Veli'nin talebesi olan Akşemseddin’in halifesi İbrahim Tennurinin oğlu, Şeyh Kamil’in yetiştirmiş olduğu Şeyh İsa Hazretlerinin
talebelerindendir. Akhisar’lıdır.
Ayvaz Dede; Fatih Sultan Mehmet’in emri ile Akhisar’dan Balkanlara doğru yola çıkar. Amacı; bir çok müridi, öğrencisi ile Müslümanlığı yaşayarak anlatmaktır. Sonunda konakladıkları yer Bosna’dır. Bosna’da yıllarca kalarak Bogomillerle sohbetlerle, din ve eğitimleri üzerine görüş ve bilgilerini sunar. Aynı zamanda değirmencilikle uğraşır.
O yıllarda Bosna kuraklık çekmektedir. Ayvaz Dede ve talebeleri kendi yaşadıkları bölgenin ismini de Akhisar olarak belirlemişler. Bu kuraklığı gören Ayvaz Dede yine yollara koyulur ve dağlarda su yatakları aramaya başlar. Suyu bulur ve bulduğu bu suyu şehre ve köylere ağaç olukları ile indirmeye başlar. Ancak önüne metrelerce yüksek dağ gibi bir kaya çıkar. Suyun geçmesine engel olur. Ayvaz Dede çaresizdir. Çare ise Şeyh İsa Hazretlerinden aldığı ders sabır ve terbiye ile okumaya, dua etmeye başlar. Tam 40 gün sonra gece rüyasında kayanın yarıldığını görür ve uyandığında kaya gerçekten ortadan ikiye yarılmış ve suyun geçmesine izin vermiştir. Ayvaz Dede’nin sohbet ve dini eğitimlerini içtenlikle dinleyen ve kabullenen Bogomillerin bu olaydan sonra da topluca Müslüman oldukları bilinir.
Orta Bosna da Kraula, Prusac kasabaları ve Ajvatovica dağında her Haziran ayının son pazar günü düzenledikleri şenliklerdir. Ajvatovica Dağı ; Bugojno ve Kladanj (Donji Vakuf kasabası) yakınında bir dağdır. Ayvaz dede, Akhisar’dan gelip Bogomiller`in yaşadığı bu dağda yaşamıştır.
Ayvaz Dede adına şenlikleri bayram havası şeklinde geçer; genci yaşlısı , kadını erkeği ile çok görkemli ve muhteşem bir gün yaşanır.
Her yıl onbinlerce kişinin katılımıyla Bosna Hersek’te yapılan bu etkinlik görkemli bir şekilde kutlanmaktadır. http://okulweb.meb.gov.tr/45/03/725982/ayvazdede/ayvazdede.html
Ayvaz Dede; Fatih Sultan Mehmet’in emri ile Akhisar’dan Balkanlara doğru yola çıkar. Amacı; bir çok müridi, öğrencisi ile Müslümanlığı yaşayarak anlatmaktır. Sonunda konakladıkları yer Bosna’dır. Bosna’da yıllarca kalarak Bogomillerle sohbetlerle, din ve eğitimleri üzerine görüş ve bilgilerini sunar. Aynı zamanda değirmencilikle uğraşır.
O yıllarda Bosna kuraklık çekmektedir. Ayvaz Dede ve talebeleri kendi yaşadıkları bölgenin ismini de Akhisar olarak belirlemişler. Bu kuraklığı gören Ayvaz Dede yine yollara koyulur ve dağlarda su yatakları aramaya başlar. Suyu bulur ve bulduğu bu suyu şehre ve köylere ağaç olukları ile indirmeye başlar. Ancak önüne metrelerce yüksek dağ gibi bir kaya çıkar. Suyun geçmesine engel olur. Ayvaz Dede çaresizdir. Çare ise Şeyh İsa Hazretlerinden aldığı ders sabır ve terbiye ile okumaya, dua etmeye başlar. Tam 40 gün sonra gece rüyasında kayanın yarıldığını görür ve uyandığında kaya gerçekten ortadan ikiye yarılmış ve suyun geçmesine izin vermiştir. Ayvaz Dede’nin sohbet ve dini eğitimlerini içtenlikle dinleyen ve kabullenen Bogomillerin bu olaydan sonra da topluca Müslüman oldukları bilinir.
Orta Bosna da Kraula, Prusac kasabaları ve Ajvatovica dağında her Haziran ayının son pazar günü düzenledikleri şenliklerdir. Ajvatovica Dağı ; Bugojno ve Kladanj (Donji Vakuf kasabası) yakınında bir dağdır. Ayvaz dede, Akhisar’dan gelip Bogomiller`in yaşadığı bu dağda yaşamıştır.
Ayvaz Dede adına şenlikleri bayram havası şeklinde geçer; genci yaşlısı , kadını erkeği ile çok görkemli ve muhteşem bir gün yaşanır.
Her yıl onbinlerce kişinin katılımıyla Bosna Hersek’te yapılan bu etkinlik görkemli bir şekilde kutlanmaktadır. http://okulweb.meb.gov.tr/45/03/725982/ayvazdede/ayvazdede.html
Bogomiller Yalanı
Ayvaz Dede maddesini Google
yükletenlerin bir başka yalanı ise Bogomiller konusundadır. Bogomiller Doğu
Avrupa’nın en önemli bir Ezoterik-Batıni tarikatıdır. İslam dışıdır.
Bogomillerin İslam olmaları asla söz konusu olmamıştır ve olamaz. Bogomiller
hareketi XI.yüzyılda İzmir’in bir köyünde ortaya çıkmış, Trakya ve Bulgaristan’da
gelişmiş oradan Sırbistan’a ve Bosna’ya ve İtalya ve Fransa’ya yayılmıştır. Çok
uzun bir tarih döneminde varlığını sürdürmüştür. Bkz. Kadir Albayrak, Bogomolizm ve Bosna
Kilisesi, Emre Yayınları,
Eylül 2005. “Bosna-Hersek’in eşrafı yani Voyvoda ve Knezler, Bogomil mezhebine
girdiler ve hatta ülkenin başkanı olan ‘Ban’ bile bir süre bu mezhebe taraftar
olduğunu ilan etmişti.” Age, s. 234 “Bogomiller Balkan yarımadasının batı
kesimlerinde, özellikle Bosna, Hersek ve Dalmaçya’da kendilerine çok bereketli topraklar buldular.
Bu sayede de ‘Bosna Kilisesi’ adıyla bilinen güçlü ve düzenli bir inanç
hareketi kurmaimkanı elde ettiler ve böylece bu hareket Orataçağ boyunca
Avrupa’da Heretikliğin merkezi olarak çok önemli bir rol oynamıştır. Bosna’da
bu Heretiklere Bogomiller dışında Kutugeri
ve Pataren şeklinde adlar da verilmiştir.” Age, s. 242
Kilisesi, Emre Yayınları,
Eylül 2005. “Bosna-Hersek’in eşrafı yani Voyvoda ve Knezler, Bogomil mezhebine
girdiler ve hatta ülkenin başkanı olan ‘Ban’ bile bir süre bu mezhebe taraftar
olduğunu ilan etmişti.” Age, s. 234 “Bogomiller Balkan yarımadasının batı
kesimlerinde, özellikle Bosna, Hersek ve Dalmaçya’da kendilerine çok bereketli topraklar buldular.
Bu sayede de ‘Bosna Kilisesi’ adıyla bilinen güçlü ve düzenli bir inanç
hareketi kurmaimkanı elde ettiler ve böylece bu hareket Orataçağ boyunca
Avrupa’da Heretikliğin merkezi olarak çok önemli bir rol oynamıştır. Bosna’da
bu Heretiklere Bogomiller dışında Kutugeri
ve Pataren şeklinde adlar da verilmiştir.” Age, s. 242
II. Mehmet Fatih
1463 yılında Bosna’ya Osmanlı işgal kuvvetlerini göndermiş ve
feodal-emperyalist işgal sonucu halkın bir kısmı korkudan “kılıç müslümanı” haline gelmiştir. Yoksa durum asla uyduruk Ayvaz Dede komikliği gibi değildir.
Bogomiller
sınıfsız toplum yanlısıdır, İslamcı gibi gırtlağına kadar malk-mülk düşkünü
değildir.
Ayvaz Dede Kimdir? Yalan Üstüne Yalan !
Bu yıl 502.senesi kutlanacak olan Ayvazdede Şenlikleri ne için yapılıyor? ve
Ayvaz Dede kimdir?
Ayvaz Dede, 502 yıl evvel
yaşamıştır . Hacı Bayram Veli’inin
talebesi olan Akşemseddin’in halfesi
İbrahim Tennurinin oğlu , Şeyh Kamil’in yetiştirmiş olduğu Şeyh İsa Hazretlerinin
talebelerindendir. Akhisar’lıdır.
Ayvaz Dede; Fatih Sultan Mehmet’in
emri ile Akhisar’dan Balkanlara doğru yola çıkar. Amacı; bir çok müridi,
öğrencisi ile Müslümanlığı yaşayarak anlatmaktır. Sonunda konakladıkları yer
Bosna’dır. Bosna’da yıllarca kalarak Bogomillerle sohbetlerle din ve eğitimleri
üzerine görüş ve bilgilerini sunar. Aynı zamanda değirmencilikle uğraşır.
O yıllarda Bosna kuraklık çekmektedir. Ayvaz
Dede ve talebeleri kendi yaşadıkları bölgenin ismini de Akhisar olarak
belirlemişler. Bu kuraklığı gören Ayvaz
Dede yine yollara koyulur ve dağlarda su yatakları aramaya başlar. Suyu
bulur ve bulduğu bu suyu şehre ve köylere ağaç olukları ile indirmeye başlar.
Ancak önüne metrelerce yüksek dağ gibi bir kaya çıkar. Suyun geçmesine engel
olur. Ayvaz Dede çaresizdir. Çare
ise Şeyh İsa Hazretlerinden aldığı
ders sabır ve terbiye ile okumaya, dua etmeye başlar. Tam 40 gün sonra gece
rüyasında kayanın yarıldığını görür ve uyandığında kaya gerçekten ortadan ikiye
yarılmış ve suyun geçmesine izin vermiştir. Ayvaz Dede’nin sohbet ve dini eğitimlerini içtenlikle dinleyen ve
kabullenen Bogomillerin bu olaydan sonra da topluca Müslüman oldukları bilinir.
Müslüman olan Boşnaklar o tarihten sonra Ayvaz Dede adına şenlikler düzenler. http://www.bosnakmedya.com/bosnak-kulturu-ve-tarihi/ayvaz-dede-kimdir-ve-ayvaz-dede-senlikleri-nasil-yapilir.html
WİKİPEDİ Bilgileri Tarih Bile İçermiyor
Yugoslavya
döneminde yapılamayan fakat 2006 yılından itibaren yeniden yapılmaya başlanan Ayvaz Dede şenliklerinde, Bosna
kasabalarından atları, kırmızı fesleri ve Osmanlı sancaklarıyla gelen
Boşnaklar, Karaulada toplanarak Prusac kasabasına geçerler. Prusac Camii’nde
yapılan Sancak Töreni sonrasında Ay-Yıldız’lı yeşil sancaklarla geldikleri
bölgeyi temsil eden atlı birlikler, şenliklere katılmak için bölgeye gelenlerle
birlikte yaklaşık 8 km
mesafede bulunan, suyun çıktığı kayanın bulunduğu Ajvatoviça’ya doğru yola
çıkarlar. Şenlikler Ajvatoviçada dualarla devam etmekte ve Bosnadan ve Türkiye’den
gelen misafirler, Boşnakların müslümanlığı kabulüyle bir millet oluşlarını ve
bu dönüşümde en büyük katkısı olan Anadolu Alperen dervişlerini coşku ve
minnetle; dualarla anmaktadırlar.
Ayvaz Dede Yalan Dolanları
Akhisar’da bugüne kadar
doğup-büyümüş kime sorsanız Ayvaz Dede
diye birinin kim olduğunu bilmemektedir. Bilmediği gibi böyle bir şahsın
varlığı Akhisar tarihinde de yer almamaktadır. Kaldı ki,” Osmanlı belgeleri arasında Akhisar
hakkındaki ilk kayıtlar 1531 yılında yazılmıştır. Bu kayıtlar Akhisar'ın 17
köyü bulunan ve Saruhan Sancağının merkezi Manisa'dan %40 daha fazla gelir
vergisi ödeyen bir kaza merkezi olduğunu göstermektedir”. http://www.asil-turk.org/genel-tarih/31805-akhisar-tarihi.html
Bu nedenle Ayvaz Dede yalan dolanı Osmanlı
belgeleri tarafından da kanıtlanamaz durumdadır. Çünkü denilmektedir ki, “bundan
502 yıl önce yaşamıştır.” Bundan 502 öncesi 1600’lü yıllara rastlamaktadır.
Halbuki Osmanlı kayıtları 1510’da değil 1531 yılında yazılmıştır. Ve geçmişe
dönük olarak bir kayda bakılsa dahi Akhisar’dan din yayıcılığı, misyonerlik
faaliyeti olarak Ayvaz Dede ve müritleri gibi birilerinin Bosna’ya gittiği söz
konusu değildir. Kaldı ki, Osmanlı zalimleri din kisvesi altında, feodal sömürgecilik
faaliyetlerini kılıç zoruyla, işgaller yoluyla yürütmüştür. Bugünkü Amerika’dan
farkı Osmanlı’nın feodal emperyalist işgalci oluşudur. Amerika ise
yeni-sömürgeci emperyalist bir devlettir. Her ikisi de
emperyalist karakterleri nedeniyle halkları baskı ve yönetimleri altına
almışlardır.
Bugün AKP’li Amerikancı,
dinci-sömürgeci yobazların elinde bulunan Akhisar Belediyesi sitesinin “Akhisar
Tarihi”nde de böyle bir isim yer almamaktadır.. Hatta yukarıda da belirtildiği
üzere Ayvaz Dede adlı bu uyduruk
şahıstan 2006 yılına kadar Yugoslavya’da da bahsedilmemektedir. 1990’larda Soğuk Savaş sürecinin sona ermesiyle
birlikte Yeni Soğuk Savaş sürecini başlatan Amerikan
emperyalizmi dünya halklarına ve dünya sollarına karşı İslamcılar ile yoğun bir
işbirliğine girmiş ve bu yalanları üreterek İslam yobazlığını yayma planlarını
yürütmektedir. Ayvaz Dede
yalan-dolanı da Yeni Soğuk Savaş
döneminin bir yöntemi olarak ortaya çıkmıştır. İslamcılar bugün eski Soğuk Savaş döneminde olduğundan çok
daha yoğun olarak Amerikan işbirlikçisidir. Tayyip Erdoğan’ın 2001 seçimleri öncesi ABD’de iki ay kalması bir
tesadüf değildir. Tayyip Erdoğan’ın
akıl hocalarından olan Kürt fındık kralı Nakşibendi Cüneyt Zapsu Amerika ile Erdoğan
ilişkilerini yürütmesi bu nedenledir. Hatta Cüneyt Zapsu, Erdoğan’ın
patavatsızlıkları üzerine baş danışmanlığından ayrılmış ve Amerikalılara da
şöyle demiştir. “Bunu delikten süpürüp atmayın, kullanın.” Egemen Bağış adlı şahsın
Amerika’dan getirilip Bakan yapıldığı da malumdur. Öte yandan Maliye Bakanı da
Amerikancı bir Kürt’tür ve İngiltere’den getirilmiştir. Tayyip Erdoğan’ın iki oğlu ve iki kızı da üniversiteyi Amerika ve
İngiltere’de
okumuştur. Ortaya çıkan son bomba ise Erdoğan’ın danışmanının CIA
raportörü çıkmasıdır. Ve yine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oğlu liseyi Ankara’da Fransızca eğitim veren Tevfik
Fikret Koleji’nde tamamlamıştır. Tevfik
Fikret bilindiği üzere ateist bir aydındır. İktidardaki yobazlar kendi
çocuklarına kaliteli Batı eğiti aldırırken cahil ve fakir köylüleri ise İslam
yobazlığı ile zehirlemektedir. Çünkü yobazlar, cahiller, saf olanlar bu
iktidarın oy kaynağıdır. Bu kaynağın kurumasını istememektedirler. O yüzden
onlar için İmam Hatip Ortaokulları açılmıştır.
okumuştur. Ortaya çıkan son bomba ise Erdoğan’ın danışmanının CIA
raportörü çıkmasıdır. Ve yine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün oğlu liseyi Ankara’da Fransızca eğitim veren Tevfik
Fikret Koleji’nde tamamlamıştır. Tevfik
Fikret bilindiği üzere ateist bir aydındır. İktidardaki yobazlar kendi
çocuklarına kaliteli Batı eğiti aldırırken cahil ve fakir köylüleri ise İslam
yobazlığı ile zehirlemektedir. Çünkü yobazlar, cahiller, saf olanlar bu
iktidarın oy kaynağıdır. Bu kaynağın kurumasını istememektedirler. O yüzden
onlar için İmam Hatip Ortaokulları açılmıştır.
Evliya Çelebi Yalanlarının Bir Benzeri; Evliya
Çelebi’nin Akhisar Hakkında Yazdıkları
“Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 17. yüzyılda Akhisar'a gelerek, şunları yazmıştır:
Düz bir arazide, güzel bir kalesi bulunan bir şehirdir. Sur çevresi 8,600 adımdır.
Üzerinde yazılar bulunan birçok eski (antik) yapı ve harabe vardır.
Birçok memuru, alimi, askeri, camisi, hanları, hamamları ve imareti vardır. Çok eski devirlerde daha da büyük bir şehirmiş.
Kale içinde çeşmeleri bulunan 2,600 hanesi vardır. Çeşmelerden akan su şehre Sudeliği'nden (11 km. Kuzeyde) su kanallarıyla (Romalılardan kalma) getirilmekte. Evlerdekilerin dışında sokaklarda 2,000'den fazla çeşme vardır.
24 mahallesi ve 47 camisi vardır.
10 hanı ve 1000'den fazla dükkanı vardır.
7 medrese ve 23 ilkokulu vardır.
Şehrin çarşısında çınar ağaçları bulunan geniş meydanları vardır. Paşa Camii yakınındaki meydanda 500 kişi aynı anda çınar gölgesinde dinlenip, kahve içebilmektedir.
Çevresi zeytinlikler, incir ağaçları, sebze ve meyve bahçeleriyle doludur. http://www.uslanmam.com/genel-tarih/33371-akhisar-tarihi.html
“Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 17. yüzyılda Akhisar'a gelerek, şunları yazmıştır:
Düz bir arazide, güzel bir kalesi bulunan bir şehirdir. Sur çevresi 8,600 adımdır.
Üzerinde yazılar bulunan birçok eski (antik) yapı ve harabe vardır.
Birçok memuru, alimi, askeri, camisi, hanları, hamamları ve imareti vardır. Çok eski devirlerde daha da büyük bir şehirmiş.
Kale içinde çeşmeleri bulunan 2,600 hanesi vardır. Çeşmelerden akan su şehre Sudeliği'nden (11 km. Kuzeyde) su kanallarıyla (Romalılardan kalma) getirilmekte. Evlerdekilerin dışında sokaklarda 2,000'den fazla çeşme vardır.
24 mahallesi ve 47 camisi vardır.
10 hanı ve 1000'den fazla dükkanı vardır.
7 medrese ve 23 ilkokulu vardır.
Şehrin çarşısında çınar ağaçları bulunan geniş meydanları vardır. Paşa Camii yakınındaki meydanda 500 kişi aynı anda çınar gölgesinde dinlenip, kahve içebilmektedir.
Çevresi zeytinlikler, incir ağaçları, sebze ve meyve bahçeleriyle doludur. http://www.uslanmam.com/genel-tarih/33371-akhisar-tarihi.html
Evliya Çelebi Yalanları
1) Akhisar’da
2.000’den fazla çeşme bulunması büyük yalandır. 20 çeşme denilseydi doğru
olurdu.
2) 10
han bulunduğu da yalandır. En azından 10 hanın isimleri bilinmemektedir.
Bilinen han sayısı 5’i geçmemektedir.
3) 7
Medrese bulunduğu külliyen yalandır. Akhisar’da Medrese binası bulunmamaktadır.
4) 23
İlkokul bulunduğu da yalandır. Akhisar’ın bilinen en eski ilkokulları
Misakımilli, Gazi’dir.
5) Paşa
Camii yakınında çınar bulunmakla beraber 500 kişinin Çınar gölgesinde
dinlenmesi Evliya Çelebi’nin yalan-dolan tarihçiliğinin gölgesinde dinlenmek
gibidir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: “Ulucami Kentin en eski dinsel yapısı sayılabilecek Ulucami'nin yapılış tarihi kesin
olarak bilinmemekle birlikte, Pagan tapınağı olarak yapılıp Hıristiyanlık
(Bizans) döneminde kiliseye çevrilmiş olduğunu gösteren mimari bulgular
taşımaktadır. 15.yüzyılda Saruhanoğulları tarafından camiye çevrilmiştir.
Akhisar'da bulunan Hıristiyanlığın ilk yedi kilisesinden birinin bu bina olması
olasılığı da vardır.
Köfünlü Cami
Hastane Höyüğü eteğindedir. Saruhanoğulları tarafından 1316 yılında inşa edilmiştir.
Köfünlü Cami
Hastane Höyüğü eteğindedir. Saruhanoğulları tarafından 1316 yılında inşa edilmiştir.
Sasa (Sese) Bey Hamamı
Hastane Höyüğünün 200 m. Doğusundaki hamamda kadın ve erkekler için iki ayrı bölüm bulunur. Günümüzde erkekler kısmı hala işletilmektedir. Yapım yılı bilinmemekle birlikte, 15. yüzyılın başlarından kalma olduğu tahmin edilmektedir.
Paşa Camii ve Hamamı
Paşa Mahallesinin Tahtakale semtinde bulunan bir Osmanlı eseridir. Mahalleye ve bu camiye adını veren Sarı Ahmet Paşa, 15. yüzyılda yaşamış cömert ve hayırsever biriydi. Cami binaları 1469'da inşa edilmiştir. Caminin yakınındaki büyük çınar ağacları bulunan geniş meydan ve işlek çarşı, 17. yüzyılda ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi'yi etkilemiştir. Bu bölge günümüzde de işlek bir çarşı olma özelliğini sürdürmektedir. Paşa Hamamı ise halen kullanılmaktadır.
Paşa Mahallesinin Tahtakale semtinde bulunan bir Osmanlı eseridir. Mahalleye ve bu camiye adını veren Sarı Ahmet Paşa, 15. yüzyılda yaşamış cömert ve hayırsever biriydi. Cami binaları 1469'da inşa edilmiştir. Caminin yakınındaki büyük çınar ağacları bulunan geniş meydan ve işlek çarşı, 17. yüzyılda ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi'yi etkilemiştir. Bu bölge günümüzde de işlek bir çarşı olma özelliğini sürdürmektedir. Paşa Hamamı ise halen kullanılmaktadır.
Yeni Gülruh Camii ve Hamamı
Gülruh Sultan tarafından yaptırılmıştır. Şimdiki belediye meydanına yakındır. Hamam kısmı halen kullanılmakta olup, imaret ve medrese kısmı yıkılmıştır.
Gülruh Sultan tarafından yaptırılmıştır. Şimdiki belediye meydanına yakındır. Hamam kısmı halen kullanılmakta olup, imaret ve medrese kısmı yıkılmıştır.
Şeyh İsa Türbesi
Şeyhisa Mahallesinde bulunan Şeyhisa Camisinin bahçesindedir. Akhisar'lı düşünür Şeyh İsa'ya aittir. Türbe 16. yüzyılda yapılmış olup, kendisine ev sahipliği yapan cami sonradan 20. yüzyılda inşa edilmiştir.
Şeyhisa Mahallesinde bulunan Şeyhisa Camisinin bahçesindedir. Akhisar'lı düşünür Şeyh İsa'ya aittir. Türbe 16. yüzyılda yapılmış olup, kendisine ev sahipliği yapan cami sonradan 20. yüzyılda inşa edilmiştir.
Emeti Camii
Şeyhisa Camisinin 250 m. Kuzeyinde bulunur. Bu caminin bahçesinde bilim adamı ve mühendis Hacı İshak'ın türbesi bulunur.
Şeyhisa Camisinin 250 m. Kuzeyinde bulunur. Bu caminin bahçesinde bilim adamı ve mühendis Hacı İshak'ın türbesi bulunur.
Aynalı Camii
16. yüzyıldan kalma Aynalı Camii bir Osmanlı eseridir. 1958'de onarım görmüştür. Bahçesinde bulunan antik sütun ve yapı taşları burada büyük bir antik binanın bulunduğunu göstermektedir. Bahçesinde Türk taş oymacılığının güzel örneklerini teşkil eden mezar taşları bulunur.
16. yüzyıldan kalma Aynalı Camii bir Osmanlı eseridir. 1958'de onarım görmüştür. Bahçesinde bulunan antik sütun ve yapı taşları burada büyük bir antik binanın bulunduğunu göstermektedir. Bahçesinde Türk taş oymacılığının güzel örneklerini teşkil eden mezar taşları bulunur.
Zeynelzade Kütüphanesi ve Hashoca Camii
Kütüphane 1798'de Akhisar'lı Zeynelzade ailesi tarafından inşa edilmiştir. Bina Hashoca Mahallesinde, Hashoca Camii yakınındadır. 1805 yılına ait kayıtlara göre, 923 cilt el yazması kitap bulunmaktaydı. Sonradan aynı adı taşıyan modern bir kütüphane, araştırmacı ve öğrencilere hizmet amacıyla Akhisar Merkez Parkının Güney-Batı köşesinde yapılmıştır.
Kütüphane 1798'de Akhisar'lı Zeynelzade ailesi tarafından inşa edilmiştir. Bina Hashoca Mahallesinde, Hashoca Camii yakınındadır. 1805 yılına ait kayıtlara göre, 923 cilt el yazması kitap bulunmaktaydı. Sonradan aynı adı taşıyan modern bir kütüphane, araştırmacı ve öğrencilere hizmet amacıyla Akhisar Merkez Parkının Güney-Batı köşesinde yapılmıştır.
Kantarcızade Ahmet Camii
Akhisar'lı ticaret adamı Kantarcızade Ahmet tarafından 1861'de Çınarlıkapı semtinde yaptırılmıştır. Caminin bakımı için bir gelir sağlamak üzere şehir çarşısında Kantarcıoğlu Hanını da yaptırmıştır. Caminin minaresinde yapım tarihi okunmaktadır. http://www.kadimdostlar.com/Tarihi_Eserler_Yapilar_Antik_Kentler_f182/Akhisar_Tarihi_Yapi_Eser_Ve_Kalintilar_t3341.html
Akhisar'lı ticaret adamı Kantarcızade Ahmet tarafından 1861'de Çınarlıkapı semtinde yaptırılmıştır. Caminin bakımı için bir gelir sağlamak üzere şehir çarşısında Kantarcıoğlu Hanını da yaptırmıştır. Caminin minaresinde yapım tarihi okunmaktadır. http://www.kadimdostlar.com/Tarihi_Eserler_Yapilar_Antik_Kentler_f182/Akhisar_Tarihi_Yapi_Eser_Ve_Kalintilar_t3341.html
Akhisar’ın Yobazı
Metroseksüel Müslümandır

Saçından jölesi asla eksik olmayan metroseksüel müslüman, AKP'li Belediye Başkanı Salih Hızlı
Akhisar’daki
metroseksüel Müslümanların başında AKP’li Belediye Başkanı Salih Hızlı gelmektedir. Salih
Hızlı’nın Belediye Başkanı seçilmesinde belediye seçimlerine az bir süre
kala Akhisar eski Belediye Başkanı Bülent
Ciğeroğlu’nun Akhisar’daki ünlü tavuk çiftliği Keskinoğlu’nun sahibinden yüklü miktarda para alıp seçimlere
DSP’den katılarak CHP’nin oylarını bölmesi ve böylece AKP’nin kazanmasının
sağlandığı söylenmektedir. Bilindiği gibi Bülent
Ciğeroğlu adlı bu şahıs AKP Belediye başkanından önce CHP’li Akhisar
Belediye Başkanı’dır; şahıs politik bir şahsiyet olarak tanınmaktan ziyade
çarşıdaki dükkanında mobilya, dekorasyon
tüccarlığı yapmaktaydı. Gelelim Salih
Hızlı’ya daima jöleli saçlarıyla dolaşan ve Belediye’deki makam odasının
karşısındaki boy aynasında sık sık, uzattığı jöleli saçlarını Travoltavari triplerle taradığı
bilinmektedir.
























