KOKUŞAN PKK CENAZESİ GECİKMELİ OLARAK KALDIRILIRKEN...


Öcalan'ın yakalandıktan sonra sorgu ifadelerini okuyu, göreceksiniz ki, silah bırakma ve yurt dışı olayını daha o zaman can derdine düşerek kabul edip, deklare etmişti...
Akil Adamlar o zaman nerdeydi?
1999 yılındaki ifadelerini o zamanın derin devleti işleme koydurtmadı...
Hatta korku boku nedeniyle Öcalan 2009 yılına kadar Atatürkçü kesilmişti...
Akil Adamlar ve AKP o zaman neredeydi?
Akil Adam denilen kapitalist sistemin elemanları o zaman da vardı, AKP o zaman da vardı; ancak derin devlet o zaman önemli bir çoğunluğuyla "Silivri Dinlenme Kampı"nda değildi.
Yeni derin devletin oluşumu ve eski derin devletin tasfiyesiyle birlikte belli bir dönem derin Apo'yu sessizliğe bürüdüler. Ve 2009'da eski derin devletin tasfiyesiyle birlikte Apo tekrar gündeme oturtulmaya başlandı. Ve Oslo Görüşmeleri İngiliz istihbaratının güdümünde yürürken Fethullahçı güçler maraza çıkardı.
Bugün gelinen noktada Barış Süreci martavalı yeniden hortlatıldı. Çünkü böyle bir martavala AKP'nin iktidar açısından ihtiyacı var... Öcalan'ın İslam soslu açıklamaları işin tuzu biberidir.
PKK 1976 sonrası olağandışı birşekilde anormal olarak derin devlet güdümünde kurdurulmuş, Soğuk Savaş'ın bitmesiyle birlikte de sonlandırılması, defterinin dürülmesi gerekiyordu. Nihayetinde Apo ve PKK üslendiği Suriye'den çıkartıldı ve üç ay gibi kısa bir sürede dünyanın hakimi ve Apo'nun asıl ağababası ABD tarafından Kenya'da yakalanarak devlete teslim edildi.
Devlet için de zaten yeni bir süreç başlamıştı, bu Avrupa Birliği'ydi; bu sürece uygun olarak idam cezası kaldırldı. Ve 1969'lardan beri kullandıkları Apocuklarını 1999 yılında "İmralı Dinlenme Kampı"nda misafir etmeye başladılar.
Ve yakalanan Apo'yu bütün alçaklar gibi ölüm korkusu sardı. Hizmet ettiği devleti ona getirildiği uçakta "Memlekete hoşgeldin Öcalan" diyordu. O ise "Benim memleketim Kürdistan kurulmadı, hoş bulmadık!" diyemiyordu. Çünkü düzenlenen savaş sahte bir savaştı, o savaş danışıklı dövüş misali danışıklı bir savaştı. Ancak senaryoyu yazanlar şimdi noktalıyordu, Öcalan da bunun farkındaydı, korkusu bu yüzdendi. O bir ulusal kahraman olsaydı, o bir halk kahramanı olsaydı, yakalandığı zaman kuyruğunu apış arasına alarak "Beni öldürmeyin. Şans verin. Devlete hizmete hazırım!" demezdi. Bir halk kahramanına yakışır şekilde ideallerini savunur, siyasi savunmasını yapardı. Kürdistan için yola çıktığını, bu yolda ölümü gülerek karşıladığını açıklardı.
Tabii böyle olmadı... Çünkü çuval boştu... Halklar bunun farkında değildi... Ve boş çuval ayakta durmazdı... Nitekim durmadı... Ve Öcalan yere yıkıldı... Beş para etmez bir ciğere sahip olduğunu dünya alem gördü...
Bugün olan biten kokuşmuş olan PKK cenazesinin kaldırılmasıdır. Cenaze kalkarken bunun galibi AKP olarak lanse ediliyor. Elbette böyle olacak... Dememiş miydi Fransız devlet başkanı "Hepimiz Romalıyız" diye... Ama bizdeki egemenler ve Apo gibi kuklaları aynı zamanda Bizanslıdır. Bunca ayak oyunu, entrika Bizanslı ürünü değil de nedir?
9 Mart 2013
