25 Temmuz 2013 Perşembe

PARASIZ TOPLUM


PARASIZ TOPLUM





     Eski sosyalizmlerde özellikle Çin'de sekiz kademeli ücret sistemi vardı. 

     Ancak Kampuchea'da uygulanan sosyalizm (1975-1979 yılları arasında Vietnam işgalinden önce) komünist özellikleri ağır basan bir rejim olduğundan, ücret sistemi de fiyatlar da ortadan kaldırılmıştı. Orada parasız toplum kurulmuştu. Herşey bedavaydı.  

     Engels'te sosyalizmi  ÜCRETLİLİK SİSTEMİNİN KALDIRILDIĞI bir rejim olarak niteler; bu konuda Engels'in Anti-Dühring adlı eserine bakılabilir. 

     Aslında ücret ve fiyatın bulunduğu rejim kapitalist rejimdir. Bir malın fiyatı varsa, bir işçinin de ücreti var demektir. Ve ücret demek kapitalist sömürü demektir. Çünkü ücret kapitalizmin sömürüsünün esası olan "artı-değer"e dayanır. Patron sömürüden aldığı paydan sonrasını işçiye ücret olarak verir.

     Kampuchea'daki Kızıl Kmerler ücretleri ve fiyatları ortadan kaldırarak, dolayısıyla sınıfsız, parasız bir toplum kurarak dünya devrim tarihinde yeni bir aşama başlatmışlardı. 

     Ancak Rus sosyal emperyalistleri bu akımın ortadan kaldırılması için, Vietnamlı uşaklarına Kampuchea'yı 2000 tank ve 200 bin askerle işgal ettirdiler. O yıllarda (1979 yılı ve sonrası) Çin'de de iktidarı kapitalizm yanlısı Deng Sia-ping kliği ele geçirdiğinden, işgalci Vietnam kuvvetlerine karşı enternasyonal destek göndererek Kampuchea halkını ve ordusunu , Kızıl Kmer gerilllarını desteklemedi.

21 Temmuz 2013 Pazar

İŞTE FAŞİST KÜRT'ÜN IRKÇI ZİHNİYETİ



Turgut Balya, Cabân El Kurdî'in fotoğrafını paylaştı.
İŞTE FAŞİST KÜRT'ÜN IRKÇI ZİHNİYETİ. İŞTE KÜRT'ÜN MHP'LİLEŞMİŞİ..

Faşist Kürt ilhamını Hitler'den alarak konuşmuş. Hitler için de Almanlar dışındaki herkes düşmandı, dost olamazdı. Saydığı isimler devrimci şahsiyetler de değil, zaten olamazdı da devrimci şahsiyetleri kendi insanı sayan bir kişi yukarıdaki feodal, dinci, gerici şahısları kendi insanı saymaz. Türklerin kendi insanı nasıl ilerici, demokrat, devrimci şahsiyetler ise Kürtlerin kendi insanı da ilerici, demokrat, devrimci şahsiyetlerdir. Ve her demokrat, devrimci aynı zamanda enternasyonal düşünür. Enternasyonal düşünen her kişi için Marks, Lenin, Mao, Che, Pol Pot, Ho Chi Min, Kim İl sung kendi insanıdır.
Cabân El Kurdî, Hatiche Dağlı ve Mahmut Sami Çınar ile birlikte
Lenin, Karl, max, mao, che; bizim değerimiz değildir olamazda. Bizim değerimiz; Selahaddin Eyyubi El Kurdi, Qazi Muhammed, Şeyh Şeyh Paloyi, Saidi Kurdi, Mele Mustafa Barzani, Ehmedi Xanidir..

ÖZÜNÜZE DÖNÜN
Lenin, Karl, max, mao, che; bizim değerimiz değildir olamazda. Bizim değerimiz; Selahaddin Eyyubi El Kurdi, Qazi Muhammed, Şeyh Şeyh Paloyi, Saidi Kurdi, Mele Mustafa Barzani, Ehmedi Xanidir.. 

ÖZÜNÜZE DÖNÜN

Kuşem Karmad özünüzü sikeyim kürdonun faşosu

Turgut Balya Bunlar yeni tipte bir faşist türüdür. Hem devletle ele ele vermişlerdir, hem de İslamla. Apocu faşizm daha tehlikeli bir devlet faşizmidir.
Kuşem Karmad küfürlü konuştum kusura bakmayın
Turgut Balya Ben bütün gün bu sayfada bu Apocu yeni tipte devlet faşistleri olanlarla tartışıyorum, onların küfürlerinin bini bir para. Senin ki sinek vızıltısı kalır.
Kuşem Karmad başka bir sayfadan banada çok saldırdılar en son el konuldu bir daha geri alamadım
Kuşem Karmad adamlar kürdistan kürülsünda yönetim şekli ne olursa olsun diyorlar yani transseksüel kürdistan cumhuriyetine bile razılar cahillerine bir diyecegim yok ama sözüm ona 68 kuşagından gelen pili bitmiş solcularda bunu savunuyor
Zakir Urun Zakir Turgut bey elestirin ama sayfanizda kufurler yapmayin! kufur zayif insanlarin isidir... sayfanizda Bati Kurdistan gelisen halk devriminide degin derim...selamlar!
Zakir Urun Zakir Trasnseksuel lerle bir sorununuz mu var? Kusem bey... nedir bu agresifliginiz? burda bilimsel bir tartismadan cok kahvehane agizyla yazilan yorumlar var..!!!
· 
Turgut Balya Benim kimseye küfrettiğim yok, siz bugün bu sayfada yapılan tartışmadaki küfürleri okusanız dudağınız uçuklardı. Onlara o şekilde cevap vermemek için çok alttan aldım. Fakat PKK-BDP'nin yarattığı insan modeli tam bir lumpen modelidir. Bu lumpenlerden başka bunları zaten destekleyecek akıllı insanların çıkacağını sanmıyorum. Ya da çıkarcılar var bunları destekleyen ve de devletin elemanı olan sol maskeli kişiler bunları destekliyor. Bunlar yeni tipte bir faşist türüdür. Hem devletle ele ele vermişlerdir, hem de İslamla. Apocu faşizm daha tehlikeli bir devlet faşizmidir.
Kuşem Karmad bilm kürsüsünde oldugumun farkında degilim demek istedigim yol yolak ilke siyasi tutarlılık yok her şeye razılar yeterki apocuk serbest kalsın
Turgut Balya Zakır arkadaş, Maoist-Pol Potçu olmayan bir devrim asla halk devrimi adını alamaz. Kastettiğiniz Suriye'nin kuzeyindeki durum mu?
Kuşem Karmad yada ben bu konuda cahil kalmışım pkknın siyasi görüşü nedir
Zakir Urun Zakir Kast ettigim Bati Kurdistan dir....(Suriye nin kuzeyi degil! ) oranin ismi Bati Kurdistan dir, belki MLM bir ozelige sahip degil , bugun ku Kurdistan devrimi, saygi duymuyor olabilirsiniz, hakaretler etmeye de kimsenin hakki yoktur diye dusunuyorum!
·  Turgut Balya Esat'ın ABD tarafından yıkılma girişiminde bulunmasına kadar Batı Kürdistan devriminden ve devrimcilerinden söz edilmiyordu da nasıl oldu, birden devrimciler hortladı orada. Kimdir bu devrimciler? Politik çizgileri nedir? Kendilerini Marksist mi görüyürlar? Veya Marksist-Leninist-Maoist mi? Nasıl bir sosyalizm modeli düşünüyorlar? Eski tipte bir sosyalizm mi? Yoksa sınıfsız toplumu hedefleyen bir sosyalizm mi? Uluslararası planda onlar gibi düşünen politik çizgiler var mı?
· 
Zakir Urun Zakir Emperyalist paylaşım savaşı sonucu, dört parçaya bölünen Kürdistan’ın en küçük parçası olan ve sömürgeci Suriye Baas rejimi tarafından öz yurdundan göç ettirilen, kendi yurdunda kimliksiz paryalar olarak tutulan rojava halkımızın gerçekleştirdiği 19 Temmuz devrimini selamliyorum... yukarda da deginmistim, ozunde MLM bir durusa sahip degildir... durum eskiye gore daha iyidir....hakaretler le ve kufurlerle Kurt halkina karsi suc isliyorsunuz! oysa namerde karsi mazlumun yannda durmak lazim diye dusunuyorum... Kurt lerin bugunku siyasi durusu ben de benimsemiyorum, elestirelim (yapici olacaksa) ya da dogru yone cekelim hep beraber, burda kavgalarla ve kahvehane agziyla yapilan atismalarla kimse ye fayda saglamaz diye dusunuyorum.. sevgilerimle...
Turgut Balya Emperyalist paylaşım savaşı sonucu Osmanlı devleti toprakları paylaşıldı tabii bu arada henüz bu çevrelerde ulusal devletlerden söz edilmiyordu ve emperyalizm petrol ve kontrol mantığına göre Osmanlının elinden aldığı toprakları yeniden dizayn etti. Bu durumda hiç kimse bu toprakları emperyalizm yeniden dizayn etti demiyor. Ve emperyalist devlere karşı bir tavır görülmüyor. Ve de Esat yönetimi Kürtlere bir kimliği bile çok görürken PKK'yi ve Apo'yu Suriye'de besliyordu. Bu nasıl sosyalist Kürdistan kurma anlayışı ki, Üçüncü Dünya'nın gerici diktatörü bu devrimci olduğu ileri sürülen örgütü topraklarında barındırdı ve besledi ve aynı örgütü de TC devleti Pilot Necati, Kesire Öcalan ve sonradan adı unutturulan o şahıs kanalıyla geliştirdi. Ve PKK gelişirken tamamen diğer Kürt örgütlenmelerini tasfiyeyi esas aldı ve sözkonusu örgütler gafil davrandı ve büyük darbeler yediler, PKK katliamlarından kurtulamadılar ve devletin iti olan Apo'ya gereken cevabı veremediler. Şimdi devletle işbirliği yapan PKK hala diğer Kürt sollarına nefes aldırmama çabasında. Batı Kürdistan'daki oluşum da PKK kontrolünde olduğuna göre Kürt halkını asla temsil etmez tam tersine Kürt halkının özgürlüğüne rağmen gericilerin kulvarında kurulacaktır.
Turgut Balya Kürt ulusalcılığının doğması için ortaya Kürt kapitalizminin çıkması ve gelişmesi gerekirdi. Ve Kürt ulus devletinin asıl savunucularının bu kapitalistler olması gerekirdi. Ancak böyle bir gelişme olmadı. Zaten olamazdı da. Çünkü Kürt topraklarını Osmanlı gericileriyle birlikte Kürt toprak ağaları,şeyhler, şıhlar, meleler yönetti. Kürt topraklarında dinci gericiliğin yoğun olmasının sebebi de budur. Kapitalizm dini ilişkileri çözer ancak Kürt kapitalizmi ortaya çıkamadığından Kürt dinciliği de süregeldi. Ancak Kürtlerde ayrı devlet din devleti talebi şeklinde tarihin mantığınıa aykırı olarak gelişti. Irak Kürtlerinde de Barzani dini yönü ağır basan bir aşiret reisiydi. Talabani her yöne oynayan bir politik figürdü. Türkiye Kürtlerinde de ulus devlet fikrinden ziyade din devleti temelli ayaklanmalar ortaya çıktı. Ancak dünyada devrimci düşüncenin yaygınlık kazanması ve 68 devrimci dalgasının Türkiye'ye de ulaşması Kürt sollarının ortaya çıkmasına yol açtı. İşte Kürt burjuvazisinin zaten miadını doldurmuş olan görevini Kürt komünistler üstlenecekti. Ve birden çok Kürt sol örgütlenmesi ortaya çıktı ve Kürtler de Marksist bilinç boy göstermeye başladı. 1970'lerin ortalarına doğru gerek Türkiye solları gerekse Kürt solları gelişme halindeyken devlet iki karşı-devrimci parti yarattı biri Perinçek'in TİİKP'si diğeri ise daha bir kaç yıl sonrasında ortaya çıkarılan PKK adlı kontra örgüt oldu. TİİKP bölünmelere uğradı ve Türkiye sollarının fiziki tasfiye çizgisini izlemedi, zaten izleyemezdi de çünkü çıkış kaynağı olarak kendine Maoculuğu almıştı. Öte yandan başta Apo olmak üzere Pilot Necati, Kesire Öcalan ve de zamanla adı unutturulan bir şahsın kontra faaliyetleriyle PKK oluşturuldu ve ilk hedef olarak mevcurt Kürt sollarının fiziki tasfiyesine yönlendirildi. PKK yüzlerce Kürt ve Türkiyeli devrimciyi katletti. Maoist Denge Kawa'nın lideri Ferit Uzun evinin önündeyken kalleşçe arkasından kurşunlanarak katledildi. Türkiye ve Kürt solları bu durumda gafil avlandılar. Ardından 12 Eylül darbesi Türkiye ve Kürt sollarına büyük darbeler vurdu, onulmaz yaralar açtı. Ve darbenin ilk yıllarında sahte bir şekilde Ermeni meselesi hortlatıldı. Alternatif olarak Türk ırkçı-milliyetçiliği canlandırımaya çalışıldı bunun ardından 1984'te PKK'nin TC ile danışıklı savaşı başlatıldı. Bu savaşa destek verenler arasında kontra elemanlar Perinçek ve Yalçın Küçük önemli rol oynadı. Soğuk Savaş'ın bitmesiyle birlikte kontralar da görev dışı bırakıldı ve Ergenekon Davası başladı. Ancak ondan önce Suriye'ye baskı yapılarak kontra Öcalan'ın oradan çıkması sağlandı ve büyük ihtimalle kısa sürede Kenya'da yakalandı ve ülkeye getirilerek yargılanması başladı. Öcalan daha uçakta iken özel timcinin kayda aldığı konuşma şöyleydi: "Abdullah Öcalan memlekete hoş geldin." Tabii buna Öcalan hiç itiraz etmeden "Hoşbulduk" diye cevap verdi. Kürdistan kurma mücadelesi veren bir liderin böyle bir cevap vermesi anormaldir. Çünkü Öcalan TC'yi kendi memleketi kabul etmemekteydi. Öcalan'ın yargılanmaya başlamasıyla da anormallikler sürdü gitti. Normalde idam edilmesi gerekirken, devlet aniden yasa değişikliği yaparak idam cezasını kaldırdı ve Öcalan idamdan kurtuldu. Derin devlet elemanını idamdan kurtardı ancak onu kullanmaya devam etti. Öcalan mahkeme ifadelerinde birçok kişiyi PKK'ye yardım ettiği için gammazladı, ispiyonladı. Kürt devriminin mümkün olmadığını söyledi. Silahlı mücadelenin gereksiz olduğunu da söyledi. Türkiye'yi bölmek gibi, ayrı bir devlet kurmak gibi bir düşüncesinin olmadığını söyledi. Ancak derin devlet PKK'nin bitirilmesinden yana değildi, Türk milliyetçiliği onun sayesinde ayakta kalıyordu. MHP'nin oylarının yükselmesi PKK'nin varlığına bağlıydı. Sahte Kürt milliyetçi örgütü devam etmeliydi ve devam etti de. Devlet gerçek sol Kürt örgütlerinin politik arenaya girmesinden yana değildi bu nedenle PKK'nin bitirilmesi işine gelmiyordu. PKK demek devlet demekti. Soğuk Savaş'ın sona ermesi eski derin devletin de sona ermesi anlamına geldi ve eski derin devlet önemli oranda Silivri Dinlenme Kampına gönderildi. Yeni derin devlet göreve başladı ve Apo'da derhal pozisyon değiştirerek yeni derin devletin saflarına iltihak etti. Ve Oslo Görüşmeleri başladı ancak Fethullahçılar bu görüşmeleri baltaladı iki yıl süren görüşmeler sonuçsuz kaldı ve bu kez İmralı Süreci başladı. Adı Barış Görüşmeleri olarak lanse edilen ve PKK'nin sınır dışına çıkarılmasını esas alan plan devreye konuldu. Ve süreç devam etmektedir. Oyalama taktiğinden başka birşey olmayan süreç birinci aşama, ikinci aşama, üçüncü aşama gibi isimlendirmelerle sürüyor ve derin devlet Apo kanalıyla PKK'yi silahsızlandırarak kullanma yolunda ilerliyor.

19 Temmuz 2013 Cuma

SOLA KARŞI İSLAM: CIA ajanı Fuller'in ağzından

CIA Ajanı Fuller'in Ağzından
SOLA KARŞI İSLAM


SİYASAL İSLAMI, DİĞER ADIYLA NEO-LİBERAL İSLAMI ABD YARATTI; BUNU ÜNLÜ CIA AJANI GRAHAM FULLER ŞÖYLE AÇIKLIYOR:
 



Graham Fuller
, Vatan Gazetesinden Devrim Sevimay’a verdiği bir röportajda; Siyasal İslâmın yaratıcısının da ABD olduğunu itiraf ediyordu:
 
 
“Devrim Sevimay: Peki bu cihatçılar sorununu başımıza ABD açmadı mı? Hatta CIA’nın Ortadoğu Masası Şefi olarak sorumlusu bizzat siz değil misiniz?
 
“Graham Fuller: Efendim, zannederim radikal İslam’ı, siyasal İslam’ı ilk olarak biz yaratmadık. Biz icat etmedik. Ayrıca bütün dünya radikal İslam’ı Sovyetler’e karşı kullanmak istedi. Sadece ABD değil. Bütün Arap dünyası, Avrupalılar, herkes Sovyetler bir hezimete uğrasın diye yardım ettiler. Parayla, silahla... Her şekilde...
 
“Devrim Sevimay: Yeşil Kuşak ilk kimin fikriydi peki? ABD’nin değil mi?
,
“Graham Fuller: Soğuk Savaş zamanında Sovyetler’in güneye doğru yayılmasını önlemek içindi. Fikir herhalde bizimdi. Ama o zamanlar bütün İslam devletleri de komünizme karşı Müslümanlığın çok güçlü bir duvar olduğunu anlamışlardı.
 
“Devrim Sevimay: Türkiye’de bu fikrin en ateşli savunucusu olarak siz biliniyorsunuz?..
 
“Graham Fuller: Benim için şeref sayılabilir ama ben kabul etmiyorum. Tek bir kişi olarak bunu sahiplenemem. Suudi Arabistan’ın da büyük katkısı vardı. Herhalde babası ben değildim. Ama babasını kim bilir?
 
“Devrim Sevimay: CIA’nin Ortadoğu Masası Şefi sizdiniz. En azından büyük katkı size ait değil mi?
 
“Graham Fuller: Oldu tabii, belki bu kavram hakkında en çok konuşan bendim. Çok da haklı bir tezdi. Çok çok doğruydu. Komünizme karşı gerçek bir duvar oluyordu İslam.
 
 
“Devrim Sevimay: Bu yüzden siz de bölgede sürekli radikal İslam’ı pompaladınız?..
 
“Graham Fuller: Pompalamadık. Bizden evvel Suudi Arabistan yaptı bunu. ABD’nin Afganistan üzerindeki rolü daha büyüktü.
 
“Devrim Sevimay: Peki Türkiye’yi niye kattınız bu kuşağın içine? Tam da Türkiye’de laik bir reform oturtulmaya çalışılırken?..
 
“Graham Fuller: Çünkü Türkiye’de çok kuvvetli bir sol vardı. Aynı şekilde İran’da da... Hem 1950, 1960’larda hem 70’lerde... Komünizm hareketi çok kuvvetliydi. Ve Türkiye’de İslam komünizme karşı çok efektif değildi. İslam zayıf ama solculuk güçlüydü.”


16 Temmuz 2013 Salı

ÜÇ ALLAH

                         
                           ÜÇ ALLAH




    

  M
uhammet'in yarattığı İSLAM'IN ALLAH'I bir PUTtan başka birşey değildir. Ancak gerçek ALLAH'LAR üçtür.

1) PARA
2) MAL
3) MEVKİ-MAKAM

   Sağcı düşünenler, dinci düşünenler, milliyetçi düşünenler bu üç ALLAH'a taparlar ve asla karşı çıkmazlar. Onların kurdukları devletler (Türkiye Cumhuriyeti de dahil olmak üzere) de bu ÜÇ ALLAH'ı baştacı eder.
Sadece devrimciler bu ÜÇ ALLAH'a karşıdırlar.

 
Beğen · · Tanıtımını Yap ·
  • Mukaddes Tektaş peki ,sol gucunu neyden aliyor ?
  • Turgut Balya Sol gücünü hayatın gerçeklerinin bilimsel incelenmesinden alıyor. Bu inceleme Marksizmin felsefesi olan bilimsel tarihi materyalist düşünüşe dayanıyor. Bu bilimsel düşünüş de kaynağını, a) Sınıf mücadelesi (politik yön), b) Ekonomi politik'ten alıyor. Ve buradan hareketle ortaya çıkan özgürlük, eşitlik, paylaşım, kardeşlik, dayanışma, demokratik davranış, adalet fikri, haksızlığa karşı olma, sömürü dışı yaşam, halka hizmet, insanı insan olması nedeniyle önemseme gibi kavramlar solun dayandığı, vazgeçmesi imkansız kavramlardır. Bütün bunların gerçekleşmesi demek ise, toplumdaki sınıfların devrimle birlikte ortadan kaldırılması ve sınıfsız toplumun kurulması demektir. Sınıfsız toplum ilk aşamada varolan üretim ne ise onu toplumda paylaştırır. Bu paylaşımda hiçbir ayrım gözetilmez, ikinci aşamada ise toplum giderek her bakımdan daha gelişmiş durumdadır işte o zaman bolluk olduğu dönemdir ve herkes ihtiyacına göre üretilmiş olanlardan pay alır. Tabii hem birinci aşamada hem de ikinci aşamada meta üretimi ortadan kalktığı için para-mal-para döngüsü de ortadan kalkmıştır. Kısacası hiç kimse ücret karşılığı çalışmadığı gibi hiçbir şey de para ile alınmaz ve satılmaz durumdadır. Para tarihin çöplüğüne atılmıştır. Eski sol uygulamalardan farklı olarak Kızıl Kmerlerin Kampuchea devriminden sonra toplumda makam-mevki kavramlarının ortadan kaldırılması ve tekrar doğmaması için PARTİ dahi legale çıkmamıştır, parti üyeleri legal olarak bilinmemektedir ki, toplum içinde bir makam, mevki hissi uyandırmasın. Ve sınıfsız toplumun aslı zatında Partiye de ihtiyacı yoktur ve parti de bir şekilde tasfiye edilmek zorundadır. Onun yerini komünal yönetimler alır. Ve yine Kampuchea'da devrimden sonra devlet başkanının heykeli yapılmamış ve ülkenin hiçbir yerinde de sergilenmemiştir, bunun yanı sıra devlet dairelerinde de devlet başkanının resmi bulunmamaktaydı.